Unutursam Geçer Belki kitaplarını, Unutursam Geçer Belki sözleri ve alıntılarını, Unutursam Geçer Belki yazarlarını, Unutursam Geçer Belki yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her ailenin kronolojik sıralamalarındaki yükseliş, gerileme, fetret dönemleri kendi içinde değişiklik gösteriyor. Ben hanedanlık örneği üzerinden inceleyemiyorum hikayemizi...
... herkeste ne yaşanıyorsa bizde de o.
Kitaba ilk storytelden başladim ama baktım ilk kez yakalayamıyorum satın aldım hatta iki kere biri mefta oldu. Neyse okumaya başladım ama yazım dilinden dolayi okuyamama durumuna soktu her saniye espri yapacağım diye ugrasmis ve antipatik yazım dili olmuş benim açımdan konu da öyle aham şahım bir hikâye değil boş yere ugrasmisim okumak için... Net bu yazardan kitap almam ve bence yazar şunu kabul etmeli Burak Aksak'ın kardeşi olunca aynı kalitede mizah yeteniğine otomatikman sahip olunmuyor.
UNUTURSAM GEÇER belki
Ah çocuklar...
Genelde misafir geldiklerinde, düğünlerde-derneklerde ve maalesef birde cenaze evlerinde gözlerden uzak belki de en özgür ve öz güvenli olarak bir köşede rahat hareket ederler. Yani sözüm ola biraz göz esirinde olsalar da genelde bu durumda ebeveynlerin meşguliyeti onları kısa zamanda olsa azat eder.
Küçük
Bu kitap çok fazla günlük dil olarak yazıldığı için bir süre sonra sıkıcı hale geliyor. Ayrıca olaylar birbiri ile bütün değil nereden, nasıl atlatıldığı anlaşılır olmamış. Daha düzgün bir üslup ve konuların birbirine bağlılığı düzeltilirse iyi bir yerlere gelebilir.
İnci Büşra Aksak Sena Alper, İnci Büşra Aksak’ın Unutursam Geçer Belki adlı eseri üzerine bir değerlendirme yazdı. Yazarımızın değerlendirmesini web sitemizden okuyabilirsiniz.
Link, kitaphaber.com.tr/gecti-mi-k5508....
#kitaphaber #senaalper #kitap #books #bookstagramturkey #kitapdeğerlendirmesi #kitapblogu #kitapdostu #kitapdunyasi #bookslover #incibüşraaksak
Yazarın yazım dili ve üslubu hiç bana göre değil. Burak Aksak'ın kardeşi diye aldım kitabı , belki abisi gibi güzel şeyler yazar diye ama maalesef beğenmedim... Kitabın konusundan dolayı değilde yazım dili hiç bana uymuyor. Yarım bıraktım , belki okumak istediğim kitaplardan bittikten sonra okuyacak bir şey bulamazsam o zaman bitiririm ama o zamana kadar kitablığımda kalabalık olarak kalacak :(
Yürümeyi öğrenince neden bayram havası eser evde anlamam. İşte bir tutarsızlık daha. Dikenlerin üstünde yürüyüp yaralandığımızı haberleyen türkülere ağlayan da aynı insan yürümeye şenlikler düzenleyen de.*
Unutursak geçer mi sahi ?
6 yaşındaki Melike’nin yaşıtları sakin* ve bol oyunlu bir hayat sürerken onun dünyası ise ardı ardına yaşadığı ayrılık ve kayıplardan ibarettir.Küçük Melike tüm bu acıları büyük bir ustalıkla göğsünde yumuşatırken,hiç yaşanmamış gibi kabul ederse belki hayatına daha kolay devam edebilirim gibi düşünür.Nitekim öyle de yapar.
Yaşadıkları ile çekirdek aileden geniş aileye ve gün geçtikçe eksilerek değişen,dönüşen yeni hayatına baktığımızda esasen dünya bir yerde tüm gerçekliğini 6 yaşındaki muzip bir o kadar erken yaşta büyümek zorunda kalan Melike’nin gözünden hatırlatıyor bizlere.
Bazı kitapları okurken muhakkak bir filmi/dizisi olsun istersiniz,ben çok isterim mesela.
Bu kitap tam da öyle bir etki bırakıyor okuyucunun üzerinde.
Kitabı okurken Melike’yi ve her biri şahsına münhasır aile bireylerini tek tek izlemek istedim.
Kitapta biraz hüzün,biraz mutluluk,çokça da mizah mevcut.Yazarın kelimeler üzerindeki kurduğu hakimiyet ise tek kelime ile muazzam.Bir sayfa öncesinde hüzünlenirken sonraki sayfada gülümseme garantisi vadediyor. (: