Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üsküdar Ah Üsküdar

Ahmed Yüksel Özemre

Üsküdar Ah Üsküdar Sözleri ve Alıntıları

Üsküdar Ah Üsküdar sözleri ve alıntılarını, Üsküdar Ah Üsküdar kitap alıntılarını, Üsküdar Ah Üsküdar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocukken babam cevabı evet yada hayır sorularıma bile ancak birkaç dakika sonra cevap verebilirdi. Bunun nedenini defalarca sordum. Annem bir gün baban Hafız-ı Kur'an, sokakta giderken bile hatim indirir. Bir sayfayı tamamlamazsa ayetleri birbirine kavuşturur. Sayfa sonuna gelir Sadak Allah ül Azim deyince ancak cevap verebilir dedi.
“Bir nesnenin kıymeti onun nedretiyle mütenasibtir. “
Sayfa 238
Reklam
Eskiler Üsküdar için "Delisi, velisi, körü, topalı bol belde" derlermiş. Gerçekten de Üsküdar, evliyası bol bir beldedir.
Kurban bayramlarının bir günü muhakkak yağmurlu olurdu. Rahmetli babaannem ise bunu: "Cenâb-ı Hakk'ın kurbanların kanlarını silmek için yağdırdığı rahmet" olarak yorumlardı.
Sayfa 111Kitabı okudu
...Ve dikkat etmişimdir, Kurban bayramlarının bir günü muhakkak yağmurlu olurdu. Rahmetli babannem ise bunu:" Cenâb-ı Hakk'ın kurbanların kanlarını silmek için yağdırdığı rahmet" olarak yorumlardı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Amin
"Ya Rabbî! Lûtfettiğin bütün nimetler için Sana ne kadar hamdetsem azdır. Beni anneme, babama mutî hayırlı bir evlâd; Sana teslîm hâlis bir kul ve sevgili Peygamber'in de râzî olduğu ümmetinden kıl! Hatâlarımı, kusurlarımı ört de beni herkese rezil-rüsvâ etme, günâhlarımı bağışla!"
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Üsküdarlılık
"Üsküdarlılık" kendini her şeyden önce insan ilişkilerinde belli eden müstesnâ bir haslettir.
Çocukları ve gençleri hayırlı işlere yönlendirmek için en uygun yol kendilerine örnek alabilecekleri mümtaz şahsiyetlerin hayatlarını, mücâdelelerini ve gerçekleştirmiş oldukları işleri onları imrendirecek şekilde takdîm etmektir.
Bir nesnenin kıymeti onun nedretiyle mütenasibtir. (Nedret:Nadirat,az bulunurluk)
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Ebru yapımı, insanın 1. Kevnî âlemdeki hilkatin esrarini ve erenini idrak etmesi 2. Nefsinin oyunlarını teşhis ve tespit edebilmesi 3. Ezel hükmünün edebine riayet edebilmesi 4. Bu aleme daha rahmani bir nazarla bakabilmesi için tekkelerde daima eğitim aracı olarak kullanılırdı.
Üsküdar ♡☆
İnsan Üsküdar sehâvetininin ne olduğunu yalnızca Üsküdar esnafında değil asıl Üsküdar'ın kadınlarında görürdü. Eskiden bitişik apartıman nizâmı değil de bahçeli ev ya da konak nizâmı Üsküdar'a hâkim oldu ğundan, herkes kimin kimi ziyâret ettiğini evinin şahnişli odasının penceresinden görürdü. Eğer bu ziyâretçi Üsküdar'ın hekimlerinden biri ise konu-komşu hemen harekete geçer ve hasta birinin bulunduğu böylece anlaşılmış olan o eve, en azından, yanında yarım limonuyla birlikte bir et ya da tavuk suyuna şehriye çorbası gönderilirdi. Seyyâr satıcılar ya da es kiciler bile, hangi evden çağırılmışlarsa, iki lâf ara sında mutlaka filânca evde hasta olduğu haberini verirlerdi.
Eyüpte Şeyh Murad Buharî dergâhının büyük saygı ve Hz. Peygamberin 32. kuşaktan yorumu Seyyid Abdulkadir Belhî (1839-1923) hazretlerinin ihvanından Osman Kemâlî Efendi: "Vermek nâmus-i ilahîdir. Herkese nasib olmaz."
Eski İstanbul'da lodosun hüküm sürdüğü günlerde kadılar "Lodos, muhâkeme kâbiliyetimizi bozar da adâlete uymayan bir karar veririz" endişesiyle herhangi bir karar vermekten kaçınırlar; kararı poyrazlı bir güne ertelerlermiş.
Bir boy abdesti alarak ebru teknesinin önüne oturan ebrucunun âlem-i imkân olarak idrak etttiği bu tekne karşısında: "Bismillahirrahmanirrahim. İlahî ya Rabbi! Ezelde hükmüne uygun olarak bu teknede zuhur edecek olan nakışların, Hilkat'inin nakışlarında meknûz olan Hikmet'ini idrakden aciz olan bu fakirin nefsini teshir edip de enaniyyetini azdırmasına izin verme! Nefsimi, Senin gibi bir Halık olma vehminden de, bu vehmin tevlid edeceği bir şirk-i hafiden de, hubb-i riyaetten de koru, ya Hafiz! Fakiri "La Faile illallah" sırrının edebiyle techiz et! Bu tekne başındaki mesaiyi Senin zikrinle taltif, ve sana olan kulluğumun bir nişanesi olarak kabul et! Destur ya Hakk ! diyerek ilk fırça darbesiyle yayılacak olan boyaların ihtişamını, gönlü iftiharla dolan bir üstat olarak değil de, aksine Cenâb-ı Hakk'ın kudretinin basit ve mütevazı bir aracı olduğunun idrakiyle müşahede etmesi beklenirdi.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.