Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Müspet fenler, bir vicdandan ali hisleri def edici bir şey değildir. Bir adamın pek âlim bir makine mühendisi veyahut pek mahir bir teşrih mütehassısı olması onun vicdanında hakikatleri arama ve ulvi zevk gibi ali şeylerin bulunamayacağına delil olamaz. Teşrih mütehassısı: anatomi, otopsi uzmanı, cerrah
Bir insan kendi nefsine bir tetkik nazarı atarsa, hayrete şayan bir sanat ve kemalat harikası olduğunu görmekte güçlük çekmez.
Reklam
Bütün mevcudat manzumesi, Zâtî kayyumiyete muhtaçtır.
Mütekamil idrakilere göre Cenabı Hak bizatihi sabittir ve mevcudiyeti delile muhtaç olmaktan mütealidir.
Allah'ı Bilmek.
Marifetin imkanı ancak idrakimizledir. Acaba idrakimiz mutlak ve sonsuza marifete muktedir midir? Bu suale hayır cevabı verenler çoktur. Onlara göre bilinmek bir sınırlılıktır. Cenab-ı Hak ise sınırsız ve mutlak olduğundan bilinemez, bu dava hakikat değil bir ifrattır. Bunun karşılığı da tamamen bilinir davasıdır ki her ikisi de batıldır. Mutlak tamamen bilinemez lakin bir suretle bilinir. Hatta O'na bir isim verilişi ve öteden beri mevcudiyetinin itiraf veya inkar suretiyle tasavvur edilişi O'nun bir surette marifetinin mümkün olduğuna delildir.
Zatının kemalatı tam manasıyla kemal olduğundan beşer idrakinin tasavvur edebileceği kemal tasavvurularına benzemez. Vahid'dir, lakin bu vahdet, emsalinin arasından seçilebilir manasına gelmez. Ferd'dir, lakin ferdiyeti adetler manzumesinde çifte karşılık düşen ferdiyet değildir. Ehad'dir, zira birliği katî bir sadelik demek olup cüzlerin ceminden hasıl olan birlik değildir.
Reklam
Şimdi, mükevvenata nazar eden her dide-i tetebbu, onun her zerresinde "hayrete şayan bir ahenk daha büyük bir kemalata doğru seyir ve devir kısacası tekamül ve terakki" görüyor (ya da görür). Dide-i tetebbu: etraflıca araştıran göz
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.