“Hissettiğin kadar yalnız, kabul ettiğin kadar zayıf, benimsediğin kadar çirkinsin. Tanımlamalarını iyileştir çünkü kendini gördüğün şekil, seni tanıyacak olan diğerleri için rehberdir.”
"Zen öğretisinde harika bir hikâyeden bahsedilir. Doğuştan görme engelli iki farklı bireye gerçeği deneyimletmek isteyen üstat, öğrencilerini de yanına alarak ihtişamlı bir filin yanına gider. Daha önce hiç görmeyi deneyimlememiş olan bu iki kişiden file dokunmalarını ve filin onlar için ne ifade ettiğini anlatmalarını ister. İlk kişi filin karnına dokunur ve filin yumuşak ve silindir yapıda bir şey olduğunu söyler. İkinci kişi filin dişine doku- nur ve filin sert, sivri ve keskin bir şey olduğunu söyler. Aslında iki kişi de kendine göre haklıdır ve Zen üstadının öğrencilerine anlatmak istediği asıl nokta şudur: Bizler sadece kendi temas ettiğimiz kadarını deneyimleyen ve karşımızdaki insanın sorunlarına dair çoğu zaman kör olan bireylerizdir. Bütüne bakıldığında ikimizin de haklı tarafları vardır ancak sadece kendi temas ettiğimiz kadarını gerçek kabul edersek büyük bir yanılgının içine düşeriz."