Uyandırılmış Toprak Cilt 2 kitaplarını, Uyandırılmış Toprak Cilt 2 sözleri ve alıntılarını, Uyandırılmış Toprak Cilt 2 yazarlarını, Uyandırılmış Toprak Cilt 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Böyle düzenlenmemiş, temeline oturmamış bir yaşantı bize epey ter döktürüyor, diye söylendi, her şey bir acayip yön tutturmuş, döne dolaşa gidiyor. Sanki iyi bir cambazın numaraları gibi!
Uyandırılmış Toprak2 /Mihail Şolohov
Seriyi az önce bitirdim,sonunun böyle olacağını hiç düşünmüyordum,Davidov'la Makar'ın böyle ayrılması epey üzdü beni, Şukar Dede gibi mezarlarının başında yas tutacağım.
Bu kitap ilkine göre daha edebi, duygular,sevgi, kahramanlık ön planda.Davidov'la Varyuşka'nın aşkı tertemiz,Davidov mükemmel tasarlanmış bir karakter ve tam bir erkek.
Aslında her karakter üzerinden devrime bakışı görüyoruz kadın erkek ilişkisinden, bürokrasinin rolünden, kişisel hataların devrimdeki olumsuz etkilerini, horozların üzerinden devrimde sanatın rolü müziğin rolünü de, olur mu öyle şey demeyin okuyunca anlayacaksınız.
Hayat koşulları ne kadar zor olsa da umudu, sevgiyi,her şeye rağmen eşitlikçi bir toplum kurma azminin ön plana çıkmış hali.
Çok beğendim sayfalar su gibi akıp gidiyor, elimden bırakamadım...
“İyi kalpliyim ya! Çünkü gençlikte kendim de her zaman düz yoldan yürümemişimdir pek. Bazen yürürsün, yürürsün, yürürsün, geçit törenindeki gibi adımlarını sert sert atarsın, birden ayağın tökezler, ya da adımını şaşırırsın, Allah bilir nerelere saparsın! Senin anlayacağın, yoldan çıkar, saçma sapan işler yapar, olmayacak bir yönde ilerler durursun. Ta, iyi yürekli insanlar senin gibi genç bir sersemi tekrar düz yola çıkarıncaya kadar. Anlıyor musun şimdi neden böyle iyi kalpli olduğumu denizci?…”
Nobel ödüllü yazar Mihail Şolohov'un tarımsal kolektifleştirme sürecini anlattığı iki ciltlik romanı Uyandırılmış Toprak'ın ikinci cildini de büyük bir keyifle okudum.
İkinci kitapta kolektifleşmeye geçilmiş,hayat şartları zor olsa da eşitlikçi toplum kurma azmi ön plana çıkmıştır.Yıllardır kendi malları olan hayvanları kolhoza teslim
Bazen öyle olur ki, başka birinin mutluluğu değil, iki kuşun kısa süren mutluluğu bile ruhu yaralanmış insanın içinde kıskançlık yaratır; dudaklarında gülümseme değil, kırılmış umutlarla dolu acı anılar uyandırır.
Yılın hangi mevsiminde ya da ayında olursa olsun,bir insan hangi mezarlığa girse hüzün duyar.Ama baharın başındaki günlerde,ya da sonbaharın son günlerinde mezarlıklarda bambaşka,insana hançer gibi saplanan acıklı bir hava vardır.
Bazen öyle olur ki,başka birinin mutluluğu değil,iki kuşun kısa süren mutluluğu bile ruhu yaralanmış insanın içinde kıskançlık yaratır;dudaklarında gülümseme değil,kırılmış umutlarla dolu acı anılar uyandırır.
Bütün ömrünce günlük ekmeğimi nasıl çıkarayım, karnımı nasıl doyurayım diye düşünür,didinir durursun. Oysa ömrün parmaklarının arasından kayıp gider. Nasıl sonuna vardığını anlamazsın bile...