Uzun Geceler
Abuzar AydemirovUzun Geceler Hakkında
Uzun Geceler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.Hakkında
Gerçek bir Arzu gibi (Arzu Çeçen dilinde Şahin anlamındadır.) bakışlarıyla düşmanın pozisyonunu gözden geçirdi. Yüzünde bir endişe belirdi. Genç komutan üzyüzbaşı Arzu Rus çemberinin en kolay nerden kırılabileceğini inceliyordu. Önlerindeki Şamil'in naibi Boysağar kılıcını kınından çekti.
-Arkadaşlar! Ya marşo, ya ocall! (ya özgürlük ya ölüm!)
Atının yularını kastı, topuklarını böğrüne bastırdı. Bu çelik gibi adamın peşinden küçük süvari birliği yayından boşanan bir ok gibi saldırıya geçti. Fakat onlardan ancak yirmi kadarı sağ kurtularak Çeçen ormanlarına ulaşabildi.
Bir subay Mihail Tarieloviç'e gördüklerini anlatıyordu.
-Denizde dalgaların üstünde binlerce ceset vardı. Çok korkunç görünüyordu. Karşı kıyıda karaya çıkanların görüntüsü daha da korkunçmuş. Kafkasların yiğit şahinlerinin binlercesi, Türk şehrinin sokaklarında can veriyor diyorlar.
Eyla ile Eyset topların gürlemelerini, savaşçıların naralarını, yaşlıların söylediği ilahiyi, kadınların çığlıklarını, çocukların ağlamalarını ve yaralıların inlemelerini duymuyorlardı bile. Eyla kardeşinin ağırlaşmış başını kucağına aldı. Üç adım ötede yamçının altında yatan Çora'nın cesedinin ayakları görünüyordu. Kararmış ayak parmakları yırtık ayakkabılarından dışarı fırlamış,yamçının altından akan küçük bir gölcük meydana getirerek pıhtılaşmıştı.
Soip Bolat'ın dürtüklemesiyle sıçrayarak kendine geldi. Bolat avucuna bir şey bıraktı. Soip avucundaki taneleri fark edince arkadaşına sordu:
- Bu ne Bolat?
- Kavrulmuş arpa, bir tas kadar Movla verdi.
Soip elini ağzına götürmek istiyor, ağzı sulanıyor, bağırsakları gurulduyor fakat o bir tanesini bile ağzına koyamıyordu.
- Yesene Soip.
Soip seslenmedi. Gözleri yaşardı. Kirpikleri ıslandı. Gözlerindeki yaş kirpiklerinde damla oldu. Göz pınarlarından aşağı yuvarlandı. Günlerdir aç ve hasta yatan nannesini hatırladı.
Yazar: 
Abuzar Aydemirov
Çevirmen: 
Ali Bolat
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 9 dk.Sayfa Sayısı: 464Basım Tarihi: Aralık 2007Yayınevi: Yalın YayıncılıkISBN: 9789944313445Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Yazar Hakkında
Abuzar AydemirovYazar · 1 kitap
Aydamirov 29 Ekim 1933 tarihinde dünyaya geldi. Çeçen-İnguş Öğretmenleri Eğitim Enstitüsü’nün tarih ve filoloji bölümünden mezun olduktan sonra kendi köyü Meskety’de ortaokul müdürü olarak öğretmenlik yaptı. Öğretim yılları boyunca üst düzey hükümet ödüllerine layık görüldü ve 1989-1993 dönemi için Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Halk Yardımcılığı’na seçilmesi sürpriz olmadı.
Hayatı evi ile iş yeri arasında, zor koşullarda geçmesine rağmen Abuzar Aydamirov’un kararlı kişiliği, O’nu yüzlerce öğrencisi için okul öğretmeni olarak bir model ve ahlaki bir otorite; yazar olarak ise tüm Çeçenler için manevi bir otorite haline getirdi.
Bir yazar olarak kariyerinin başlangıcı, Stalin’in kült kişiliğinden henüz kurtulmuş bir ülkede pozitif değişiklikler için umutların yeşerdiği bir döneme denk gelir. İlk öyküsü 1957 yılında yayımlandı. Geçmiş ya da bugün hakkında olsun, Aydamirov her zaman halkının gerçeklerini yazdı. Yazarın dönemin ideolojik görüşleriyle örtüşmeyen çalışmaları da oldu. Ancak Aydamirov’un kalemi her zaman Çeçen halkının yeniden barışçıl ve zengin hayatına geri dönüşünü hayal etti.
Aydamirov ülkesindeki sorunlar için her türlü çabayı sarf etti. Çeçen halkının çektiği acılara asla kayıtsız kalmadı, bu bağlamda nesirler yazdı, makaleler yayımladı ve röportajlar verdi. Barış kültürünü savunan birisi olarak Aydamirov, her türlü problemin çözümü için medeni yolların aranması çağrısında bulundu. Aydamirov, çok sayıda destekçisi olan ve Çeçen halkı tarafından oldukça önemsenen önemli bir kültür adamıdır. Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Milli Marşı’nın da yazarı olan Abuzar Aydemirov 27 Mayıs 2005 tarihinde, 72 yaşında hayata veda etti.
