En Eski Uzun Ölüm kitaplarını, en eski Uzun Ölüm sözleri ve alıntılarını, en eski Uzun Ölüm yazarlarını, en eski Uzun Ölüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sonbaharın kimsesizliğine bürünmüş bir mabet, mabet bahçesinin tam ortasında bir ölüm ve geride kalmış küçük bir kız çocuğu... Evet, o kız çocuğu benim. Bugün kız çocuğu olmayı bırakıp genç bir kadın olduğum gün, bugün babamın öldüğü gün."
"Gerçek kişiliğimiz insanlardan gizlemek için çabaladığımızmış aslında. Sizin için de bu böyle eminim ki. Gerçekten yapmak isteyip yapamadığınız onlarca şeyi düşünün. Yaptığınızda samimiyetsiz insanların sizlere yakıştıracağı kalıplar... Bu kalıpların muhatabı olmamak için uzak duruyoruz istediğimiz her şey ve herkesten. Sizce bu adaletsiz bir düzen değil mi? Düzenlenen kanunlar, toplumsal ahlâk yasaları, gereksiz ön yargılar... Kim bunların mucidi? Kim istiyor bu kuralların devam etmesini? "
"Sınırlarımızı bilmeden ölmek bile değersiz bu hayatta. Yaşamın bile bir sınırı var ve biz bunu daima atlıyoruz yaşarken. Veya yaşayamazken... Kimisi koşuşturmacayla kimisi kendinden kaçarak yazık ediyor kendine, tıpkı benim gibi."
"Hayat... Bambaşka dinamiklerle dolu, akışkan ama bir o kadar da etkili bir süreç... Hangimiz beklediğimiz yerdeyiz ki? Tıpkı bir hafta öncesine kadar 150 gün sonra toprakta olacağımı beklemediğim gibi.."
"Ölümün bilincinde olmadan harcattım hayatımı insanlara, bunu susarak ben yaptım. Geri adım atarak daima... Susmamak lazım yaşarken, hakkını savunmak ve o hakkı almak lazım insanlardan. Başka türlüsü pek mümkün değil çünkü. Başka türlü yaşamak pek mümkün değil... "
"Tavandan yere kadar uzanan camlar, o camları kibarca okşayan kar taneleri, şöminede yanan odunun çıtır sesleri ve ben... Huzurun tanımı bu olsa gerek."
"Ve 25 yıldır boşa yaşadığıma emin oluyorum bir kez daha. Böyle sahiplenmeden ve belki de böyle sahiplenilmeden ölmemeli kimse. Aşkı bu kadar derin hissetmeden, bir insanı gözlerinin yaşarmasını bilmeden ölmemeli..."