... Şu yeryüzü, dağlar ve gökler... Ne de mahzun duruyorlar değil mi? Sanki bağırlarında barındırdıkları insanoğlunun Allah'a karşı olan isyankarlığının utancını yaşıyormuş gibi...
Ruh ayrıldığı zaman, yaşam gücü kesilen ve biraz sonra kokuşmaya başlayan bir beden midir insan? Ya da bu bedene yaşam gücü kazandıran ruh mudur insan? Yoksa bunların daha ötesinde var olan bir hakikat var da, bütün bunlara anlam kazandıran güç o mudur?
Adamın biri diğerine diyordu ki: “Üstadım, ben onu bunu bilmem. Hayat dediğin umut, unut, yat, yut, yitten ibarettir. Hayat bu mudur arkadaşlar?” demişti: “Hayat umut, unut, yat, yut, yitten mi ibarettir.”