Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahdet-i Vücut

Ali İpek

Vahdet-i Vücut Gönderileri

Vahdet-i Vücut kitaplarını, Vahdet-i Vücut sözleri ve alıntılarını, Vahdet-i Vücut yazarlarını, Vahdet-i Vücut yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmam Gazali'nin dikkatimizi çeken bir sözü var. İbn-i Kemal Paşa naklediyor: "Arifler hakikat semasına çıktıktan sonra Hakk ve bir vücuttan başkasını görmediklerinde ittifak etmişlerdir. Ancak bunlardan bir kısmının irfanı ilmî, diğer bir kısmınınki ise hâlî ve zevkî olur. Böyle marifet ehli kimselerden şu görünen çokluk alemi tamamen kaybolur. Artık bir varlık kalır."
Sayfa 44 - ibn-i Kemal Paşa, vücud Risalesi s. 151Kitabı okudu
("Attığın zaman sen atmadın, Allah attı." mealli) ayette iki hüküm var; biri müspet, diğeri menfi. "Attığın zaman.." ve "sen atmadın.." Her ikisine de peygamberimiz muhatap olmuş. Müspet olanı sureten atmak fiilinin Peygamberimiz tarafından yerine getirilmesidir. Buna kesp ciheti diyebiliriz. Menfi ciheti ise işin hakikat ve neticesinin Peygamberimize değil Cenab-ı Hakk'a ait olmasıdır.
Reklam
Vahdet-i Vücud erbabı sahv halinde şu görünen varlıkları inkar etmezler. Nitekim bunu Muhyiddin İbnü'l-Arabi'nin şu sözlerinde* açık bir şekilde görebiliriz: "Bilmiş ol ki, biz bütün eşyanın yok olduğunu söylemiyoruz. Ancak diyoruz ki, eşya başka değil, sırf Cenab-ı Hakk'ın var etmesi ile mevcuttur. Yani onların varlığı Cenab-ı Hakk'ın varlığı ile kaimdir."
Sayfa 46 - *Rıza Tevfik, Mufassal Kamusu Felsefe s.91Kitabı okudu
Alimler Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından olan "vücud"a "sırf var" manasını veriyorlar.
Sayfa 30 - nablusi, imam rabbani; kitabı nuhbeti'l-mesele, mektubat.Kitabı okudu
"Hulul ve ittihadın tahakkuk edebilmesi için iki ayrı varlığın olması gerekir. Ta ki birinin diğerine nüfuzu yahut onunla birleşmesi mümkün olabilsin. Halbuki Vahdet-i Vücud erbâbı zaten tek bir gerçek varlık görürler. O da Cenab-ı Hak. Bu durumda Cenab-ı Hakk'ın bir şeye hulul veya bir şeyle ittihadı düşünülebilir mi?"
Sayfa 55 - Fahreddin Razi, Levamiu'l-Beyyinat s.74.Kitabı okudu
Tasavvufun bir hulasası olan vahdet-i vücudun kaynağını Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin hadisleri teşkil eder. Kişiyi bu mertebeye yükselten, kitap ve sünnete uygun amellerle ilahi aşk ve muhabbettir. Buna göre bu meselenin yabancı kökenli olduğunu iddia etmek yanlıştır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Varlık mahzâ hayır, yokluk ise sırf şerdir.
نه سردر ايكى كيمسه نظر أيلر بو اكوانه برى انجق كورور دارى برى ديّار اولور پيدا
Sayfa 10 - Niyazi-i MısriKitabı okudu
Tasavvuftaki Vahdet-i Vücud sırf iman, felsefedeki (vahdet-i mevcud) ise ancak dalalettir.
Sayfa 99 - vahdet-i mevcud: panteizm.Kitabı okudu
Hallac-ı Mansur "انا الحق" (Ene'l-Hakk) sözü ile "ben Hakk oldum ve Hakk'la birleştim" demek istemez. Bilakis bununla "ben yokum, mevcut olan ancak sensin" demeyi kasteder. Çünkü onda ilahi tecellinin galebesi ile zaten "ben" demeye şuuru bile kalmaz. Bu durumda Ene'l-Hakk sözü "هو الحق" (Hakk O'dur) yerine geçer.
Sayfa 57 - İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu'l-Mesnevi 2/397.Kitabı okudu
Reklam
Maneviyatta hal ve makam sahibi olmak, ancak dinin emirlerine riayet ile mümkün olur.
Manası güzel olan kelimelerin lafzı da güzel oluyor. Sanki manasının güzelliği yahut çirkinliği lafza da sirayet ediyor.
Sayfa 21 - "tecelli"Kitabı okudu
Bu halimizle marifet ehli yanında ümmî olmuşuz.
kısırlık da sebeplerin tam olmamasıdır?
İnsanlığın devamı için evlenmenin şart olduğunu biliyoruz. ama (..) nice çocuksuz evlilere rastlarız. Demek insanın var olması için sebeplerin bir araya gelmesi de kifayet etmiyor.
Hulûl (حلول), arazın cisimle, cismin arazla birleşmesidir.
Sayfa 19 - TimaşKitabı okudu