Vahiy Kitapları
William BlakeVahiy Kitapları Sözleri ve Alıntıları
Vahiy Kitapları sözleri ve alıntılarını, Vahiy Kitapları kitap alıntılarını, Vahiy Kitapları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanların zenginlik kaynağı ve kumlu çöl terk edilmiş güçlülere.
Hangi Tanrı ki bu, barış kanunları yazar ve fakat onları kasırgalara büründürür."
Sayfa 125 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Savurarak ve şangırdatarak ve iniltilerle
Taşıyordu zincirlerini bu Ölümsüz,
Oysa ölümsü bir uykuyla bağlanmıştı oracığa.
Ey ebediler, çağrınızı sevinçle işitiyorum,
Çevik kanatlı kelimeler emredin bana ve korkmayın,
Açımlayın bana ızdırabınızın kapkara vahiylerini.
Sayfa 245 - Everest
Aklediyor ve akledemiyorum; ve fakat yaşıyor ve seviyorum ben.
Sayfa 43 - Everest
"Yüksel, ey Rintah, seni çağırıyorum ben! Ve Palamabron, seni de!
Varın gidin! Söyleyin insan soyuna,
Kadının aşkının Günah olduğunu."
Sayfa 171 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Ve kaderine lanet okuyordu, zira ızdıraplar içinde
Urizen çekip atılmıştı kendi yanından:
Ve şimdi dipsiz bir boşluk kalmıştı ayaklar altında:
İskân etmesi içinse harlı yanan yangınlar.
Nehirler dağlardan aşağıya süzülür soğutmak için
Ebedi yangınları, dışarıdan tutuşturulmuş olan,
Ebediler eliyle; ve tıpkı bir kara küre gibi
Ebedilerin evlatlarınca uzaktan görülüp fark edilen, bekleşiyor
Şimdi sonsuz deryanın sahillerinde.
Tıpkı debelenen ve atım atım atan bir insan kalbi gibi
Zuhur ediverdi Urizen'in muazzam dünyası.
İşte bak, dehşetengiz bir gölge yükseliyor
Ebediyetten! Meçhul mü, semeresiz mi
İçine kapalı, her şeyi defeden; hangi İblis
Şekillendirdi şu mekruh ıssızlığı,
Ruh ürpertici bu boşluğu?
Çığlık çığlığayım: Aşk! Aşk! Aşk! Mutlu mesut Aşk! Dağlardaki rüzgârlar kadar hür!
Aşk mıdır bu, karşısındakini kana kana içen, tıpkı suya doymayan bir sünger gibi,
Gecelerini kıskançlıkla bulutlandıran, gün boyu ağlayıp duran,
Etrafında asırlardan bir ağ ören, gri ve ağarmış, karanlık,
Ta ki önünde asılı duran meyveden gözleri bezdirilene kadar?
Boşluğun eşiğine yatmış uzanıyor,
Senin karanlık bulutlarının yükseldiğini görüyorum,
Senin kapkara ormanlarını ve deryalarını görüyorum,
Gözlerim için ne kadar da dehşetengiz bir virane!
Sayfa 311 - Everest