Bereketli sinemden sayısız alevler zuhur ettiriyorum,
Ve sonra sen onları bir mühürle damgalıyorsun: Başı boş dolaşıyor onlar dışarıda
Ve artlarında ölüm kadar bomboş bırakıyor beni.
Ah! Kapkara bir elem ve hayali neşeler içinde boğuluyorum.
Düştüm ben ızdırapsız bir neşenin arayışına ,
Peşindeyim dalgalanıp durmayan bir berkliğin.
Ey Ebediler neden, neden ölmek istersiniz ki?
Neden yaşarsınız söndürülmez yangınlar içinde?