Vahşetin Çağrısı
Jack LondonVahşetin Çağrısı Sözleri ve Alıntıları
Vahşetin Çağrısı sözleri ve alıntılarını, Vahşetin Çağrısı kitap alıntılarını, Vahşetin Çağrısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gördüğü her kanlı dayakla Buck, dersini bir kez daha alıyordu.
Sayfa 19
Cehenneme kadar yolunuz var bayım. Bu sizin için söyleyebileceğim en iyi şey.
Sayfa 106
Sıradanlaşmış acılara karşı hissizleşmişti.
Sayfa 33
Birden bire medeniyetin kalbinden koparılıp en ilkel dünyanın tam ortasına atılmıştı.
Sayfa 23
Çok acı çekmişti ve bunları öylesine aşmıştı ki artık yediği darbeler canını o kadar çok yakmıyordu.
Sayfa 86
Gelmek üzere olan ölümü korkutmak için ürkütücü bir tehditle hırlıyordu.
Sayfa 55
İlkel hayatta merhamet yer almazdı.
Sayfa 93
"Sevgiyi, gerçek tutkulu sevgiyi hayatında ilk kez yaşıyordu. Bu duyguyu güneşli Santa Clara vadisinin aşağısındaki Yargıç Miller'ın evinde hiçbir zaman yaşamamıştı. Yargıcın oğullarıyla avlanmak ve gezinmek bir iş anlaşmasıydı, yargıcın torunlarına havalı bir şekilde gardiyanlık etmek, yargıcın kedisiyle bile ağırbaşlı ve resmi bir ortaklıktı. Ancak, sevgi ateşli ve yakıcı bir şeydi,birine hayranlık duymak , bir tür çılgınlıktı ve bu duyguyu içinde john Thornton uyandırmıştı. "
Sayfa 90 - PusluKitabı okudu
Adil oyun diye bir şey yoktu. Bir kere yere düştün mü sonun geldi demekti.
“Gördüğü günlerin sayısından ve içine çektiği nefeslerin toplamından çok daha yaşlıydı.”
“Güzel bir bahar havası vardı ama ne köpekler ne de insanlar bunun farkındaydı.”
“Varoluşun zirvesini gösteren, hayatın artık daha fazla yükselemediği bir kendinden geçme hâli vardır. Yaşamanın çelişkisi de odur ki bu kendinden geçme, esrime hâli, insan ancak en hayat doluyken ve insanın ancak hayatta olduğunu tamamen unutmasıyla gelir. Bu hayatı unutma hâli sanatçıyı etkisine aldığında bir alev gibi ondan dışarı taşar; bir askeri etkisine aldığında o asker cephede savaş çılgınlığına kapılarak düşmanına en ufak merhamet göstermez.”
Onu etkisi altına alan şey, içinde sonuna kadar yükselen hayattı, varoluşun o büyük dalgasıydı.
"Buck, acımasızdı. Sopa ve diş kanununu iyi öğrenmişti; hiçbir avantajı kaçırmaz ve hiçbir zaman düşmanından kaçmaz, onunla ölümüne bir dövüşe başlardı. Bunu Spitz'den, polislerin ve postacıların lider köpeklerinden öğrenmişti ve bu işin orta yolu yoktu. Ya yönetirdi ya da yönetilirdi. Merhamet göstermek zayıflık demekti "
Sayfa 93 - PusluKitabı okudu
Merhamet daha nazik diyarlara özgü bir şeydi.
Sayfa 55Kitabı okudu