1984 yılında Ordu Kabataş’ta doğmuşum. Evde -Hoppala denilen bir ebenin elinde- kadir gecesi dünyaya açmışım gözlerimi. İlle de erkek evlat beklentisi yüzünden adımı Murat koymuşlar. Sonra çamurdan oyuncaklar, toprakla bütünleşmiş bir çocukluk. Derken siyah önlük, Cin Ali, Hacı Cavcav arkadaşlarım oluvermiş.
Fatsa Anadolu Lisesi’ni kazanıp Fatsa’da yedi yıl geçirmişiz. Çocukluktan gençliğe geçişi ana kucağında değil de bir nevi gurbet ocağında yaşamışız.
Manisa Celal Bayar üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümüne kaydolmak için yine valiz elde, gurbet önde, sıla kalpte yollara düşmüşüz.
2005 yılı Bolu Gerede Halil Nom İlköğretim Okulu’ndayız. 2006 yılında, Kız Kulesi, Ayasofya, Yerebatan, Sultanahmet, Süleymaniye, Galata Kulesi… Saymakla bitmez ki İstanbul’un hünerleri. Gezmişiz, görmüşüz, yaşamışız. Allah gökte yazmış biz yerde bulmuş, evlenmişiz. Bir evladımız olmuş, adını Tuna vermişiz ki ecdadının kılıcının sınırlarını unutmasın diye.
Daha nice kitaplarda, hayallerde, gönüllerde buluşmak dileğiyle.