Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Var Olan Ada

Susanna Tamaro

En Beğenilen Var Olan Ada Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Var Olan Ada sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Var Olan Ada kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zordur yürekteki değişim :)
İnsanoğlunun gerçekten değişebileceği sadece kendi yüreğidir; yürek hoşgörüyle değil alçakgönüllülükle açılır. Yürekte değişim zordur, zahmetlidir, gizlidir, genellikle yalnızlığın ve minnetsizliğin habercisidir......
Kim istemez ki
“Toplarınızın içine çiçek doldurun,” diye şarkı söylemesi karşısında insan nasıl mutlu olmazdı? O ateşli top ağızlarının masum vazolara dönüştürülmesi düşüncesi karşısında insan nasıl sevinmezdi? Uçaklardan bomba yerine gül yaprakları dökülecek olması umudu karşısında insan nasıl huzurlu olmazdı?
Reklam
Hayata duyulan aşk
Her türlü katılığın düşmanı, hayata duyulan aşktır ve aşk bizi bekleyen karanlık uçurumun önünde elimizde ürkekçe tutabileceğimiz tek ışıktır.
Araştırmaların ilerlemesiyle Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkları elbet yeneceğiz; kanser yüzünden ölümleri çok daha aza indirgeyeceğiz ama henüz bilinmeyen başka hastalıkların onların yerini alacağını da unutmamalıyız, çünkü insanoğlunun varoluşsal hali kırılganlık ve geçiciliktir.
Birşeylere yaklaştım da ad veremedim :)))
Tek bir kuşakta, duvar da asılı telefondan iPhone’a ulaştık ve belki de bu evrimin ivmesi sayesinde maymunlardan ziyade ET’ye yakın olduğumuza inanmaya başladık.
Hesapları iyi yapmak lazım:))
Hayat bir hesap işidir: İşe yaramayan yok edilir. Ya tüketirsin, ya tükenirsin.
Reklam
Ölüm ve hayat el ele vermişler günlerimizi dokuyorlar ve bu sürekli dönüşüm kimi zaman dayanması güç acılara yol açıyor.
Yin-yang simgesinde, beyaz ve siyah tek bir çember içinde, birbirlerine karışmadan kucaklaşırlar; beyazın içinde siyah, siyahın içinde de beyaz bir nokta bulunur. Şeyler, gerçeklikler, dengeler sürekli dönüşürler ve her dönüşümün içinde zıddının tomurcuğu vardır. Hoşgörüden hoşgörüsüzlük patlayabilir; hoşgörüsüzlüğün suistimali, hoşgörünün anlamını değiştirebilir.
Günümüz Napoleon’ları çok fazla ...
Temeller alt üst oldu, ilişki dünyası farklılaştı; insanın varlığından geriye ne kaldı? Günbegün karşımızda gördüğümüz; kendini Napoleon sana deliler misali kendinden emin ama aslında son derece kırılgan olan, hayatın karşısına çıkardığı ilk dalgayla devriliverecek bir insan.
Minnet ortadan kalktı, onun yerini alan, gücenme şeytanı mıdır? Gücenmek,sinirli, yaralı kılar, zehirler ve bizi özen ve minnet yoluna götüreceğine talebin eğri büğrü yoluna sürükler. Öfkeli olduğumuzu hissederiz ve talep ederiz, çünkü hayal kırıklığına uğradığımızı hissederiz. Hesaplar yaparız ama hesaplar tutmaz. Gücendik bir toplum artık dikkat, ciddiyet, sonuç beklentisi isteyen bir tasarıyı takip etmekten çok uzaklaşmıştır ve artık eğitmesi de mümkün olamaz.
Reklam
Kaygı, stres, rekabet, tarım ilaçlarının bolca kullanımı, zehirli besinler hayatımızın biyolojik döngüsünü alt üst ettiler. Sıranın en başına zengin, süper teknolojik, süper özgürlükçü Batı toplumu geçti oturdu. Nesnelerle yüklü çölde başı boş gezen umutsuz varlıkların oluşturduğu bu toplumun aklında tek bir kavram var: mutluluk hakkı
Gelişmek, seçmeyi ve seçmenin bazı şeylerden vazgeçmek anlamına geldiğini bilmek demektir. Hayatın sağlam iskeletini de işte bu vazgeçilen şeyler oluşturur.
Eskiden köylerde bir bebeğin doğumuyla ağaç dikme geleneği vardı.
Sayfa 40
Uçaklardan bomba yerine gül yaprakları dökülecek olması umudu karşısında insan nasıl huzurlu olmazdı?
Sayfa 46
Teknoloji Bağımlılığı
İnsanı insan yapan dik durabilmesidir. Ayakta durmak elleri boşa çıkarır ve bu da gözler ve beyinle işbirliği yapabilmesini sağlar. Tersine evrim oluyormuş gibi yeniden omurgamız öne eğiliyor, bedenin statik dengesini ayakta tutamıyor.
Sayfa 125
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.