o zamanlar, bu yüzden yaşadıklarını gerçek, okuduğun romanları kurmaca sanırdın, hep öyle sanırdın ama yanılırdın, oysa romanlar gerçeklerden söz etseler bile yalan, gerçekle yalan bir arada olduğu için roman, ama zaten hep bu yüzden gerçekle yalanı bir arada taşımaz mıydı romanlar; aşk gibi yani, olmak isteyip de olamadığın birine benzemek gibi, tek bir bedende sıkışıp kaldığından öteki yarını başkasında aramak gibi, ama bütün bu anlattıklarım düş müydü yani?
"Güçlü olmak için büyümek, büyüyüp zengin olmak için güçlü olmak gerek!" Her ikisi için de çalışmak gerekiyordu ve bu yüzden çalışmak zorunluydu bundan böyle!
Bu kentte gökyüzü böyle kararmayıp gerçekten gerçek olabilseydi bu gökkuşağı, yani hep böyle büyümüş olsaydı bu çocuklar, dünyada ne bu gökdelenler olurdu ne savaş; geriye bir tek aşk kalırdı sözümüzü çoğaltacak olan...