... Eski post-nişîn Veled Çelebi'nin Atatürk'ün toplantılarında, özellikle dil çalışmalarında, sıkça bulunduğundan bahsetmiştik. İşte Çankaya Köşkü'nde yine böyle bir dil çalışması toplantısında söz dönüp dolaşıp Mevlânâ'ya gelmiş, Atatürk şunları söylemiştir:
"Mevlânâ, Müslümanlığı Türk ruhuna intibak ettiren büyük bir reformatör. Müslümanlık aslında geniş mânâsıyla hoşgörülü ve modern bir dindir. Araplar onu kendi bünyelerine göre anlamış ve tatbik etmişlerdir. Sıcak bir iklimde oturan, suyu nadiren kullanan, genel bir hareketsizlik içinde ömür süren Bâdiye Arapları için günde beş vakit abdest ve namaz, çok ileri seviyede bir yaşama hareketidir. Hazret-i Muhammed insanları uyuşukluktan harekete sevketmiştir. Sarp dağlar, yüksek yaylalarda at koşturan, erimiş kar suları ile yıkanan Türkler için abdest ve namaz çok tabiî olmuştur. Mevleviliğe gelince o tamamen Türk geleneklerinin Müslümanlığa nüfuz örneğidir. Dönerek ayakta ve hareket halinde Allah'a yaklaşma fikri, Türk dehâsının en tabiî ifadesidir."