O kucağıma yatmıştı. Mehtap, yaprakların arasından, her tarafımıza elmas parçaları saçıyordu. Ben elimle kalbini dinliyordum. O saçımla yüzünü örtüyordu. Ben, hazin hazin ağlıyordum. O hafif hafif gülüyordu. Sanki benim gözümden bir damla düştükçe, onun yüzünde bir taze gül açıyordu.