Çizmelerini, elbiselerini, silahlarını aldılar, sonra çepeçevre oldular, ölünün genç, asık, sapsarı yüzüne baktılar. İçlerinden biri, Ust-Koperskaya'dan Tarasof, gümüş çevreli saatini kaptı, hemen orada takım çavuşuna sattı, bir cep defteri geçti ellerine, içinde birkaç kuruş para, bir mektup, bir tutam sarı saç, bir de genç kız fotoğrafı, mağrur gülüşlü...