Batıl inançlar ve hurafelerle aklın, bilimin çarpıştığı 19. yüzyılda yasayan Poe, insanın en ilkel duygusu olan korkuya hitap eden gizem dolu hikâyeler kaleme alarak öykü türüne yeni bir şekil verdi. Şiirselliğiyle bir çırpıda okunan bu öyküler kimi zaman sıradan nesneleri kimi zaman da bilindik bir doğa manzarasını odağına alarak, bizi sığındığımız rahat gerçeklikten koparıp hayal gücünün tehlikeli sularına sürükler.
Poe'nun mirasi, omzunun üstünden kösedeki karaltiya göz atma cesaretini göstererek ölüler diyarinda alem yapan hortlakların, peri gölgeleriyle beslenerek büyüyen olağan bir günbatımının veya kişiyi ele geçiren kaynağı belirsiz tutkularin tüm gergeküstü ihtimallerini mümkün kılmış olmasıdır.