Belirtmek isterim ki su gibi akıcı bir dille yazılmış, son derece ustaca kurgulanmış bir eser var karşımızda. Bilim kurgu ya da distopya denemeleri okurken sıkça mantıki çerçeveden uzaklaşılması sorununa rastlıyoruz. Oysa bütün eserlerde olduğu gibi, bu türde de mantıklı bir kurgu olmalı. Özellikle yapay zeka, uzay, kuantum, bilgisayar mühendisliği konularından bahsedilen eserlerde (hele ki zaman dilimi gelecekte ise) yazarın donanımı ve araştırmasının derinliği bence çok önemli. Bu bağlamda, Türkçe yazılmış en başarılı bilim kurgu romanlarından olduğunu düşünüyorum ve memleketten böyle işler çıkınca ne çok seviniyorum anlatamam...Belli ki bu esere oldukça uzun mesai harcanmış, yazarın emeğine sağlık
M.Ö1323 ten 2045 yılına uzanan geniş bir zaman dilimi... Dünya üzerinde yalnızca Venüs Topluluğunun kaldığı ve felaketten geride kalanların yapay zeka tarafından yönetildiği 2045 yılında, felaketten önce dondurulan babasını hayata döndürmek için çırpınan Derin sanırım unutamayacağım roman karakterlerimden birisi olarak kalacak.
Klara ile Güneş, Beni Asla Bırakma (İşiguro), 1984 (Orwell),Tokyo’nun Son Çocukları (Tawada)gibi yapay zeka ve ölümsüzlük konusunu işleyen romanlara kafa yorduğum şu dönemde özellikle memleketimin içler acısı hallerine de dokunan bu güzel kitabı okumuş olmaktan dolayı çok mutluyum.
İlker Korkutlar yazar takip listemde, Venüs Projesi ise kitaplığımda (1984 ve Klara ile Güneş’in arasında) yerini alsın o zaman...