Coelho'nun kitapta geçen tanrı ve insanoğlu arasındaki çıkmazın bir sokaktan ibaret olduğunu gözler önüne sererken o sokağın bir dünyaya ait oluşunu da görmemiz için bize vasıflar sunuyor.
Veronika aslında ölüme giden yolda sadece kendini tanımıyor aynı zamanda ölümün, hayatın, ve hayatımıza girebilecek insanların etki, tepki ve amaçları doğrultusunda bizleri nasıl etkilediğini de görüyor.
Kitabın sonuna doğru Veronika ile beraber sizde ölüm korkusunun acı tadını alıyorsunuz. Yaşama olan inançlar bizi sadece varoluşumuzla bağlamıyor bize kendimizin, isteklerimizin ve arzularımızın da gün yüzüne çıkmasında etkili oluyor.
Veronika bunların tadına yaşama susamışcasına bakıyor.
Fakat ölümün ona hissettireceği duyguları basite alan Veronika heykellerle inançlarını, müziklerle ruhunu, insanlarla da duygularını tamamlamaya çalışıyor.
Ben okurken keyif aldım. Sizlerin de okurken içinizden karanlığa hapsolmuş ve içten içe size hükmeden duyguların kitaba aktığını hissedeceğinizi düşünüyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
:)
Çok yorgunum ama uyumak istemiyorum. Yapacağım çok şey var, hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar, sonra hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttuğum.