Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar

Sadettin Ökten

Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar Gönderileri

Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar kitaplarını, Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar sözleri ve alıntılarını, Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar yazarlarını, Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
486 syf.
10/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Yazarın kullandığı dil neticesinde kitap kalın olmasına rağmen akıcıydı. Şiirsel olmasının yanında tarihi bir eser olduğunu düşünüyorum çünkü tarihsel dönemleri ve olayları tekrar canlandırdı okura anlatırken. İstanbul’un fethinde de bulabilirsiniz kendinizi Çaldıran muharebesinde de. Bu açıdan şiirsel ve tarihsel bir eserdi. Okumanız dileğiyle.
Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar
Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve DuyuşlarSadettin Ökten · Ötüken Neşriyat · 201028 okunma
Reklam
Dünyadan adeta hiçbir şey beklemeyen, kendi kaderine razı bu küçük hayatlarda anlayamadığım fakat imrendiğim bir sır olduğunu hissediyorum
Mana ve madde aleminin birleşimi Süleymaniye
Her türlü anlamdan soyutlanmış tek başına bir malzeme olarak taş muhakkak ki hayat ve ruhaniyet gibi kavramlardan en uzak ve hatta en nasipsiz malzemedir. Lakin ecdadın elinde bir gönül kadar müşfik ve sıcak hale gelmiş, maddi ve manevi huzur ve sükun arayanlar için Süleymaniye gibi bir melce olmuştur.
Reklam
“Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu. Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.
Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı, Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?
Dillerde ecdadın taşa nakşettiği özün haberi dalgalanıyor; tekbîr...
Reklam
Şakirdleri taş yonarlar Yonup üstada sunarlar Çalabın adın anarlar Ol taşın her paresinde Hacı Bayram-ı Veli
Kendi Gök Kubbemiz... Ne mûnis, ne sihirli, ve ne kadar aydınlık bir ifade, içimizi genişleten ve bize ferahlık getiren bir kavram. Kendi gök kubbemiz ve ona dahil olan insan, onun altında kendine yer bulan ferd, varlığını ve kimliğini kendi gök kubbemize göre İdrak ve tarif eden biz. Bu biz, bugün yaşayan bizler değiliz; bu biz, bizim ecdadımız...Çünkü biz kendi gök kubbemizin altında değiliz.
Cenâb-ı İbrahim'in mutlak teslimiyeti ateşin gülşene çevrilmesine sebep olmuştur. Bu hadisenin sadece o devride olup bittiği zannedilmesin, teslimiyet her devirde ateşi gülşene tebdil eder.
Sayfa 412
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.