Neden her seferinde böyle dehşete düşeriz ki, yaşı insanlık tarihi kadar eski ecelden?
Belki bunca erken geldiğinden...
Belki her gelişinde bizden de bir parça götürdüğünden...
Zaman,insana her şeyi kendi dönemi içinde değerlendirmeyi öğretiyor. Böylece kolaycı eleştiriden uzaklaşıyor,daha gerçekçi bir bakış kazanıyorsunuz. Bir insanı anlamanın en iyi yolu da kendinizi onun yerine koymak değilmidir? Fakir'i bilmeden zenginleşmek kabilmidir?
Shakespeare 'in olmak yâda olmamak dizesini "Bir ihtimal daha var", diye çevirmişti: " o da ölmek mi dersin?" Yarım asır,dizeler dolusu şiir serpti yüreğimize...
Ve bindiği kısrağı koşturarak dörtnala, "yapraklarla ağaçlarla " Nâzım'ın ormanına gitti
Bir tiyatrocunun tiradında isyanını haykırır.
Okuduğu bir kitabın yazarını örnek alır.
Tanıdığı ya da tanımadan kanının kaynadığı bir dolu insan, deniz fenerleri gibi aydınlatır yolunu...
O hocaların, o kadınların, o oyuncuların, o yazarların, kahramanlarının yatağında nehirlerce büyür.
İnsan, biraz da okuduğu kitaplardır artık...
Dinlediği tiratlardır.
CAN DÜNDAR