Birdenbire kendini bu karmaşık karanlıkta katlanılmaz derecede yalnız hissetti;en basitinden herhangi dost bir sese ihtiyaç duyuyordu,bir kucaklaşmaya,aydınlık odaya,sevdiği insanlara.
Zekâya hiçbir şey hırslı kuşkudan daha fazla keskinlik veremez.Hiçbir şey olgunlaşmamış bir aklın bütün olanaklarını belirsizliğe giden bir yoldan daha fazla geliştiremez.
" Huzur atmosferi içinde yaşamayı şimdiye kadar doğal kabul ettiğini, hayatının sağ ve sol tarafında, gözlerinin hiç değmediği karanlığa açılan uçurumlar bulunduğunu ilk kez anladı."
" İlk kez, hayatta kendisinin hiç aklına gelmeyen bazı gerçekler olduğunu, çevresinde gördüğü, parmaklarının arasında tuttuğu, oynadığı pek çok şeyin içinin bir biçimde kendine özgü bir değerle dolu olduğunu ve özel bir önemi bulunduğunu hissetti."
" Bizim çok küçük olduğumuzu ve akşamları yatıp uyuduğumuzu sanırlar ama insanın uyku numarası yapıp etrafı dinleyeceğini, kendini budala gibi gösterip çok akıllı olabileceğini unuturlar."
" Arkasında gerçeğin bulunduğunu sandığı sözlerin şişen ama bir şeye dönüşmeyen birer sabun köpüğü olduğunu gördüğünden beri hayatı hiç anlayamaz olmuştu."
" Hararetli bir kuşku kadar zekâyı bileyen bir şey yoktur, olgunlaşmamış bir aklın olanaklarını, karanlıklara dalan bir yol kadar geliştiren bir şey yoktur."