Savaşın ardından ölülerin alınıp gömülmesine izin vermeyen bir krallığın üstüne yalvaran-yakaran annelerin ve Adrastos'un talebini geri çevirmeyen Theseus'u anlatıyor. Konunun bu kadar basit olmasının yanısıra toplumu inceleyen yapısı ve demokrasi-tiran karşılaştırmasının gösterildiği bir eser. Aynı zamanda Antik Yunan Tiyatrosunda savaşı eleştiren bir yapıt. Demokrasiyle ilgili avantajlar ve dezavantajların da verildiği bir eser. Tatmin edici seviyede sürükleyici değil kitap.
İşte söylediklerimi destekleyen birkaç alıntıyı burada paylaşıyorum.
"Savaş halkın oyuna sunulduğunda, kimse kendi felaketini düşünmüyor, hatta felaketin ötekileri vuracağına inanıyor." s:20
"Yurttaşlar üç kısımdır: zenginler, işe yaramaz olanlar
ve daima daha fazlasını isteyenler. Hiçbir şeyi
olmayan ve yaşam kaynağı eksik olanlar ise dehşetle
kıskançlığa daha fazla pay verdiklerinden,
sahip oldukları meydana kötü şeyler atıp,
değersiz yöneticilerin dilleriyle tuzağa düşerler." s:10
"Şehri yıktın, gençlerle birlikte savaşa girdiğinden,
onlar ki, onurlandırılınca, savaşlara sevinirler,
adaletsizce çoğalırlar, yurttaşları yıkıma götürdükten
sonra da, biri önder olmak için, diğeri gücü ele geçirip,
kibirlenmek için, bir diğeri de çıkar için başa gelmeye
çalışır, halkın ne zarara uğrayacağını düşünmeden." s:11