Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yalnızlık Dinmeyen Bir Sızıdır

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Selin Soyer

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Gönderileri

Yakup Kadri Karaosmanoğlu kitaplarını, Yakup Kadri Karaosmanoğlu sözleri ve alıntılarını, Yakup Kadri Karaosmanoğlu yazarlarını, Yakup Kadri Karaosmanoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitabın adı:Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Yalnızlık Dinmeyen Bir Sızıdır) Yayına Hazırlayan:Selin Soyer Sayfa sayısı:160 1889'da Kahire'de dünyaya gelmiş eğitimine ailesiyle birlikte 6 yaşındayken gittiği Manisa'da başlar. Babasının ölümünden sonra annesiyle Mısır'a gitti. Öğrenimine çeşitli yerlerde devam etmiştir. İstanbul Hukuk Mektebini yarım bırakır. 1916 yılında hastalanır tedavi için İsviçre'ye gider orda 3 yıl kalır. Gazeteye yazılar yazar. Ankara Hükümlerinin çağrısı üzerine Anadolu'ya geçer. Mustafa Kemal ona görev verir Anadolu'nun birçok yerini gezer. Cumhuriyet'in ilanından sonra Manisa Milletvekili olarak Meclise girer. Bu arada geçmişini kaleme alır,Anadolu direnişini yazar.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri KaraosmanoğluSelin Soyer · Siyah Beyaz Yayınları · 202015 okunma
“Çevre değiştirmedikçe insanın değişmesine imkan yoktur…”
Reklam
Faguet der ki "Musset daima sevilir, çünkü o daima sevmiştir”.
Sayfa 150 - siyah beyazKitabı okudu
Yakup Kadri söyle yorumluyor: "Ben hür düşüncemi ve hür irademi paslanmış demir kafesler içine hapsedemem Bu hatayı işlersem milletime ve kendime daima ileri gitme ve yaratma gücünü kaybettirmiş olurum" (Karaosmanoğlu, 1991: 150).
Sayfa 136 - siyah beyazKitabı okudu
Kalbimiz ne kadar beklenmeyen şeylerle doludur; kendi heyecanlarımız önünde ekseriya kendimiz hayrete düşeriz.
vatan, kendi ifadesiyle "emperyalist Batıların, kan ve yağmadan gözü dönmüş kurt sürülerinin saldırısına uğrayınca", mukaddes ve bağımsız sanat davası yerine, bir cemiyetin ve milletin malı olan sanat anlayışını benimsedi.
Sayfa 34 - siyah beyazKitabı okudu
Reklam
O zaman bütün acı ve serahatiyle anladım ki, istiklali uğrunda o derece ter döktüğüm sanat, evvela bir cemiyetin, bir milletin ifadesi.
Artık parola, " ya zafer ya hiç" olacaktı.