Gözyaşları ve sahtelikle dolu bir evden çıkıp bu adaya gelmiş
ve Gat'i görmüş
ve o elindeki gülü görmüş
ve pencereden içeri süzülen güneş ışınlarının onu,
tezgâhın üzerindeki elmaları aydınlattığı;
havanın odun ve okyanus koktuğu o anda,
adını aşk koymuştum.