Yalınayak Sokrates

Maxwell Anderson

En Eski Yalınayak Sokrates Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yalınayak Sokrates sözleri ve alıntılarını, en eski Yalınayak Sokrates kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Araştırmadan soruşturmadan yaşayacaksak, eleştirmeden, sorgulamadan yaşayacaksak değmez! Özgür bir dünya yalanlarla yaşayamaz. Ancak bir köleler dünyası yalanlarla yaşayabilir!
SOKRATES:. ....(Likon'a) Atina'nın en çok sevdiğim yanı da kentimin özgürlüğüdür. Varolan her şeyi açık seçik incelemesi ve incelediği şeylerle birlikte yaşamasını bilmesidir LİKON: O incelenen şeyler Atina'yı yıksa bile mi? SOKRATES: Özgür bir kent incelendi diye yıkılmaz, Likon. Gerçekler bir kenti yıkmaz; tam tersine, onu özgür kılar özgür kalmasını sağlar. Gerçekler ancak diktatörlüğü öldürür; demokrasinin ise yaşamasını sağlar.....
Reklam
LIKON: Gerçeği araştırmakla Atina kenti arasında bir seçim yapmak zorunda kalsan; hangisini seçersin, hangisine adarsın kendini? SOKRATES: Bu iki şey tek ve birbirinin aynı iyi ki! Ayrı olsalardı, hangisini seçerdim, bunu ögrenmek istiyorsan - ki asıl istediğin bu galiba- şunu söylemek zorundayım Likon , gerçeğin aranması bütün tanrılardan daha kutsal, bütün kadınlardan daha çekici, bütün çocuklardan daha umut verici, bütün kentlerden, hatta bizim kentimizden bile daha güzeldir!
SOKRATES: Düşünürken böyle her şeyi karmakarışık etmekten vazgeçelim, şekerim. Servet nedir sence? KSANTİPPE: İnsanın üstünden bir yük kaldıran her şey servettir. İki bakır paradan fazla olan her şey servettir.
SOKRATES: Bazen düşünüyorum da, sonuçlara ulaşmak pek kolay değil yeryüzünde. KSANTİPPE: Tanrılar aşkına, ne demek oluyor bu şimdi? SOKRATES: Dediğim gibi işte… Hiçbir şey karara bağlanmıyor, hiçbir şey sonuçlanmıyor, hiçbir şey bitmiyor. KSANTİPPE: Ama birçok insanın sonu oluyor savaş. SOKRATES: Evet, sona en çok benzeyen bu galiba. Ama o sonun da bir başlangıç olduğu çıkıyor ortaya. KSANTİPPE: Laftan daha sinir bozucu bir şey varsa, laf üstüne laftır o da! SOKRATES: Susalım öyleyse.
Neler yok bu kentte: Kölelerle özgür insanlar; sanatçılarla ahlak düşkünü hainler; kendinden kuşku duyan dahilerle kendine güvenen enayiler; tanrıları yüceltmek için, çalıntı parayla yapılmış, göklere yükselen tapınaklar; bilgelik tanrıçası gibi konuşarak, o tanrıçanın heykelinden altın kaplamaları çalan aklıbaşında deliler; generallik yapan bir sürü şairle, tutsak aldıkları insanları satarak yükünü tutan generaller; hem erdem hem de kötülük açısından eşi görülmemiş adamlar; bir insanın yapması gereken her şeyi de, yapmaması gereken her şeyi de yapan adamlar! Sanatı paradan çok seven, ünü sanattan çok seven, siyaseti hepsinden daha da çok seven, bir yığın kafalı, gözüpek, coşkuyla esinlenmiş budala!
Reklam
PAUSANİAS: Sana karşı çıkan elebaşılara yetki mi veriyorsun? KRİTİAS: Evet. PAUSANİAS: Görev verilip yetki sahibi olunca, neden artık karşı çıkmıyorlar sana? KRİTİAS: Çıkmıyorlar işte. Anlarsınız ya, artık bizden yana oluyorlar. Hazinemizden para alıyor, artık düzenimizin bir parçası oluyorlar. PAUSANİAS: Ha! Anladım. KRİTİAS: Elleri pek temiz olmuyor artık. Bizimle birlikte çalışıyorlar. O zaman susuyorlar.
Elimde ne varsa, onunla yetineyim, ama kendimi yeterli bulmayayım. Aldığımdan fazla vereyim; nefret ettiğimden fazla seveyim. Yaşamış olduğumdan çok, şimdi yaşadığımı düşüneyim… Başka bir şey var mıydı? Bu dua bana yeter.
Özgür bir kent incelendi diye yıkılmaz, Likon. Gerçekler bir kenti yıkmaz; tam tersine, onu özgür kılar, özgür kılmasını sağlar. Gerçekler ancak diktatörlüğü öldürür; demokrasinin ise yaşamasını sağlar.
Acı çekmekle haz duymak arasında ne garip bir ilişki var. Zincir bacaklarımı acıtıyordu. Şimdi acı geçti. Acı yerine büyük bir haz duyuyorum.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.