Ertuğ Uçar yalnızlığın 17 türü
“Şişedeki şu gemiye bakın.
Okyanuslar aşsın,dalgalara meydan okusun diye inşa edilmiş.Gidilecek bir kulaç denizi yok.”
Ertuğ Uçar’la tanışma kitabım oldu yalnızlığın 17 türü.Bir nesne olan deniz fenerlerinin ve onun bekçilerinin yalnızlığını kaleme almış yazar.Her şeyi hoyratça kullanıp bir kağıt gibi fırlatıp attığımız şu günlerde,hiç aklıma gelmezdi,deniz fenerlerinin,denizin,dalgaların,kıyısındaki taşın,toprağın,üzerinde yürüdüğümüz yolların yalnızlığı...
Kitabı okurken konusunu çağrıştıran daha önce izlediğim bir filim “Hayatımın Işığı” ve Gülten Akın’dan şu dizeler geldi aklıma
“Ah kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya”