Selamlar, ben Leyla.
Kral çocuğu olmak bazen gündüz düşlerimi süsleyen fantezilerden ancak kralın 'ikinci' oğlu olmak… Eh, bu o kadar da hayallerimi süsleyen bir şey değil. Babanızın geleceğin kralı için bütün ilgisini abinize yöneltmesi ancak abinizin şerefsiz bir zorba olması, tüm çocukluğunuzun onun gölgesinde zorbalanarak geçmesi Tristian'ın hayatı boyunca yaşamak zorunda olduğu gerçeklerden. Asi kral olmasında ne yapsın bu adam :D Günün birinde abisini devirerek tahta oturmak ve halkını gerektiği şekilde yönetmek ise Tristian’ın en büyük hayali.
Meşru kral ile evlenmek için yola çıkan Leydi Sara'nın kalbi ise babasının intikamını almak için alev alev yanıyordur. Ancak leydinin kalbi yaralı prens Tristian ile tanışınca yeni bir duyguyla çarpacaktır: aşk…
Sevmeyenlerinin çok olduğu bu kitap içinde bulunan şiddet ve karanlık temalarının birleşimi, her okuyucu için uygun olmadığını gösteriyor. Ancak ben ahlaksız olduğum için çok beğendim, yazarın ilk kitabından kesinlikle daha güzel. Yaralı prensimize bir şans verin, o bunu hak ediyor.