"Kadınlara değer vermediğinden değil, o her kadına değer verirdi. Öldürmek zorunda kaldıklarına bile! Çünkü onlar olmasaydı hayat olmazdı. Ekonomiymiş, siyasetmiş, savaşlarmış..."
Kadınlara değer vermediğinden değil, o her kadına değer verirdi. Öldürmek zorunda kaldıklarına bile! Çünkü onlar olmasaydı hayat olmazdı. Ekonomiymiş, siyasetmiş, savaşlarmış... Onlar olmasaydi Dünya
olmazdı. Bunun için de her kadın özeldi.
Bazen bakışlar çok şey anlatırdı. Yüzü ne kadar Işıl ışılsa, dudaklarında ne kadar güven veren bir gülümseme olsa da gözleri ölü bir ruhun gözleri kadar da donuktu.
Bazen bakışlar çok şey anlatırdı. Yüzü ne kadar ışıl ışılsa, dudaklarında ne kadar güven veren bir gülümseme olsa da gözleri ölü bir ruhun gözleri kadar donuktu.
“Tedavisi olmayan hastalıklar nasıl olur, biliyor musun?”
“Uğraşırsın, çabalarsın, kurtulmak için sonuna kadar çırpınırsın! Fakat bir işe yaramaz. Hastalık bedenine sızmıştır,
giderek yayılmaya başlamıştır ve seni istiyordur. Sonunda seni almadan asla yok olmaz.”
“Sen hastalıksın. Benim hastalığım.
Sana baktım. O anda bana işledin. Sonra yavaş yavaş içime yayıldın. Görmeyeceğim dedim. Görmeye geldim. Bakmayacağım dedim. Ama baktım. Bu son dedim. Fakat aslında hiç sonum olmadın. Bilmediğim, başlangıcım olduğundu.”
"Sen hastalıksın. Benim hastalığım. Sana baktım. O anda bana işledin. Sonra yavaş yavaş içime yayıldın. Görmeyeceğim dedim. Görmeye geldim. Bakmayacağım dedim. Ama baktım. Bu son dedim. Fakat aslında hiç sonum olmadın. Bilmediğim, başlangıcım olduğundu."
"Daha iyi yol demek, daha çok insan demek; daha çok insan, daha çok doğa kirliliği demek!" diye parlamıştı. "Modernleşmek demek bilinçsiz insanlarla birlikte kirlenmek demek!" demişti.