Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Yayınları

Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği

Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim Sözleri ve Alıntıları

Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim sözleri ve alıntılarını, Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim kitap alıntılarını, Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İnsan bitmemiştir. Gelişim içinde kalmaya bakmalı, açık olmalı, yaşamda da Yaratılışın ve Yaratının seçkin çocuğu olabilmeli .” -Paul Klee
“Okuyorsan, ne karşındakini susturmak, bilgiçlik taslamak için, ne her okuduğuna körü körüne inanmak ne de konuşmalarına konu olmaları için oku; onları incelemek ve düşünmek için oku .”
Reklam
“Eğitimin asıl amacı düşünen ve düşündüğünü rahatça söyleyebilen kişiler yetiştirmek olmalıdır.”
İkinci bölümde eğitimin her alanına ışık tutan değişik konular yer alıyor. Bu yazılardan kimi eğitimcilere, kimi ailelere sesleniyor. Gerek üslup gerek konu açısından birbirinden çok farklı olan bu yazılarda satırlar arasında gizli kalan bağlayıcı ilke, insanın bitmemişliği; yaşamının sonuna değin kendini değiştirebileceği, gelişebileceği, kendine
Görülüyor ki eğitimimiz bir sorunlar yumağı haline gelmiş. Bunların çözümü için sistemde temelli değişiklikler gerekiyor. Eğitim sorunu toplumsal ve ekonomik koşullardan soyutlanmayacağına göre -bu da kolayca gerçekleştirilebilecek bir şey değil- ne yapmalı? Elden bir şey gelmiyor diye peşini bırakmalı mı? Yoksa birey olarak ne yapabiliriz diye düşünüp çıkar yol mu aramalı? Biz ikinci yolu seçtik. Eğitimcilere ve ailelere seslenen bu kitap kitap böyle bir yol arayış. Çıkış noktamız “olan“ değil, “olması gereken“. Bu nedenle önerilerimizin gerçekleşmesi, ilk bakışta olanaksızmış gibi görülebilir. Ama biz inanıyoruz ki, birey olarak en güç koşullarda bile sınırları zorlayabilir ve olumlu sonuçlar elde edebiliriz. Yeter ki kişi inancını ve umudunu yitirmesin.
Reklam
Endüstri ülkeleri, bilim ve teknolojinin ilerleme sürecinde endüstrileşmenin getirdiği ve getirebileceği sorunlara az çok kendilerini hazırlamışlardı. Türkiye ise daha endüstrileşme aşamasında. Teknolojiyi yaratan düşünceye açılmadan, bu düşüncenin geçirdiği aşamalardan geçmeden birden bire kendimizi bu çağın içinde bulduk. Bu bakımdan bizim sorunlarımız toplum yaşamının her alanında ve özellikle eğitimde, Batı ülkelerinin sorunlarından çok farklı. Bunlara çözüm ararken sorunların temeline inmek, başka deyişle sorunları tarihsel gelişim içinde ele almak, geleneklerimizle hesaplaşmak gerekiyor. İçiçe girerek birbirini bütünleyen iki geleneğimiz çağdaş düşünceyle çelişmekte. Bunlardan biri aktarmacılığa dayanan medrese geleneği, öteki otorite bağımlılığı. Bunların bütünleşmesi, zamanla otorite sözünü eleştirisiz benimseyen, verilmiş olanı yineleyen ve ileten bir düşünme yönteminin yerleşmesine neden olmuş.
Sayfa 16 - Nazan İpşiroğluKitabı okudu
“Bilmek yeterli değildir, uygulamak gerekir, istemek yeterli değildir, eyleme geçmek gerekir.”
“Her kitap beni kalabalıktan, düzensizlikten insanlığa, insancıllığa yükselten, daha iyi bir yaşamı anlamama ve ona karşı derin bir susuzluk duymama neden olan bir basamaktı.” -Maxim Gorki
Bir süre önce Erzurum Atatürk Üniversitesi, Alman Filolojisi bölümünde İstanbul Üniversitesi’nden gelen iki öğretim üyesinin konuşmalarında bulunmuştum. Konu bir yapıtı anlamaydı. İlk konuşmada yazınsal bir yapıtı anlama, onaylama yöntemi; ikinci konuşmada aynı yöntemin genel olarak eleştiride, özel olarak tiyatro eleştirisinde uygulanması dile
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.