Bu tür sihirli dönüşüm, tüm dramatik sanatın beklenilen, ön-varsayımlı bir uvertür'üdür. Bu sahnelemede, Dionizyen cümbüşçü, kendini bir hicivci olarak görür; ve bir hicivci olarak, Tanrı'yi sezer ve görür. Bu, kendisinin dışında, kendi yapısının, Apollonian kaynaklı, tamamlayıcı bir öğesini bir vizyon halinde görüyor demektir. Bu yeni vizyonun oluşumu ile, yaratıcı drama artık tamamlanmış olur."
(Arka Kapak'tan)