Yaşam Aşkı kitaplarını, Yaşam Aşkı sözleri ve alıntılarını, Yaşam Aşkı yazarlarını, Yaşam Aşkı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm dinlerin, tüm politik ideolojilerin stratejisi tamamen budur. Tek bir niyetleri vardır o da herkesi bir köle olmak, kurugusal bir Tanrı'ya tapmak, diz çöküp dua etmek için doğmuş gibi hissettirmektir...
İnsanın özgürlüğü, onun manevi özsaygısı Tanrı'nın var olmamasına bağlıdır. Eğer Tanrı oradaysa, o zaman insan bir deve olarak kalacak, ölü heykellere taparak, tanımadığı, bilmediği, hatta bugüne dek kimsenin görüp, tanışmadığı bir kimseye, yani tamamen bir varsayıma taparak hayatına devam edecektir. Sizler bir varsayıma tapıyorsunuz. Tüm tapınaklarınız, kiliseleriniz, sinagoglarınız, camileriniz, varlığı isaptlanmamış, bu yönde hiçbir kanıt bulunmayan bir varsayımı yüceltmek üzere dikilmiş anıtlardır sadece. Dünyayı yaratmış bir kişi olarak Tanrı'nın var olduğu yönünde hiçbir sav yoktur.
Evliliğin dünyadaki her şeyden çok daha fazla acıya sebep olması da tesadüf değil, çünkü evlilik tek mutluluk ihtimalini, yani aşkın doğması olasılığını yok eder.
Dinler insanı kırıp döktü, onu parçalara ayırdı ve bunlar tamamen birbirine zıt parçalardı. Dinler, insanlığa karşı şimdiye dek işlenmiş en büyük suçu işlemişlerdir. Onlar insanlığı şizofren yapmış, herkese bölünmüş bir kişilik vermiştir.
Sonsuz mutluluk ve neşe içinde yaşayan insanın herhangi bir Tanrı'yı ihtiyacı olmaz. Hayatı yaşayan insanın dualara da ihtiyacı yoktur. Rahiplerin ve yürüttükleri uğraşların kesinlikle insan zihninin hastalıklı olmasına ihtiyaçları vardır.