Ölüm ve ölüm ötesi ile ilgili şu sorular hala merak edilmeye devam etmektedir: Ölünce yaşam enerjimiz nereye gidiyor? Ölünce özümüz evrenin kapsayıcı özüne dönüşebilir mi? Duygu ve hislerimiz evrenin dokusuna karışabilir mi? Ölüm nasıl bir şeydir? Ölünce ne olur? Öldükten sonra bir yaşam var mıdır? Varsa ne çeşit bir yaşamdır? Bilim, bu soruların cevabını felsefe ve dine bırakmıştır.
Ross can çekişmenin beş aşamasını tespit etmiştir:
-İnkar etme: “Hayır ben ölüyor olamam…”
-Öfke ve kızma: “Neden ben?”
-Geri dönmek için pazarlığa girme
-Çöküntü: Boyun eğme ve ölüm hazırlığı yapılması ve
-Geri dönmeme isteği
Eski mısır papirüsünde bir dua: “Tanrım, sana geldim işte, gerçekleri bir bir sunmaya.
Kılına dokunmadım tek bir kişinin.
Ne de bir zararım dokunmuştur aileme.
Doğru dururken eğriye yönelmedim.
Hiç kimsenin canını yakmadım.
Aç bırakmadım tek bir kişiyi.
Öldürmedim, adam öldürmedim kendim için.
Fuhuş yapmadım hiçbir zaman.
Toprak çalmaya yeltenmedim.
Hile karıştırmadım tartılara.
Asla karşı gelmedim tanrıma”
Bu kitapta bilimin kurallarına, metotlarına bağlı kalınarak; başta biyoloji ve fizik olmak üzere, kimya, astronomi, astroloji, sanat, matematik, jeoloji, tıp, sosyoloji, psikoloji, felsefe, din, tarih ve doğa tarihi açısından; “Yaratılış, evrim, hayat, ölüm ve ölüm ötesi” konularında sürekli çatışan iki karşıt görüş olan Evrim Modeli ve Yaratılış Modeli, her yönüyle ele alınmıştır.
