Yaşamın Anlamı
Emre KongarYaşamın Anlamı Gönderileri
Yaşamın Anlamı kitaplarını, Yaşamın Anlamı sözleri ve alıntılarını, Yaşamın Anlamı yazarlarını, Yaşamın Anlamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte ben Üniversiteye bu çerçeve içinde bakıyorum: Bilimsel bir çaba bir “ibadet”, üniversite bir “mabet”tir.
Gerçek kutsaldır. Gerçeği aramak kutsal bir iştir. Gerçeğin arandığı yer kutsal bir yerdir. Gerçeği arayanlar da kutsanmış kişilerdir.
Benim büyümemde, toplumsal değerleri kazanmamda, belli bir ahlak anlayışına ve yaşam görüşüne kavuşmamda üç yazar çok etkili oldu. Sait Faik, Haldun Taner ve Mişel Zevako. Sait Faik’ten insan ve doğa sevgisini, Haldun Taner’den mizahı ve kendi kendimle alay etmeyi, Mişel Zevako’dan da “Şövalyeliği” öğrendim.
Yaşamın iki işlevi vardır: Üretmek ve sevmek. Severek üretmek, üreterek sevmek. İnsanlıkla ve insanla bütünleşmek ancak böyle anlam kazanır. Bilim de, sanat da, yaşam da, bu bütünleşmeye hizmet ettiği oranda olumlu ve işlevseldir.
Yeni düşünceler üretmek. Yeni insanlar tanımak. Ya da insanlarda yeni özellikler keşfetmek. Yeni belgeler bulmak. Ya da yeni yorumlar geliştirmek. Yeni ilişkiler, yeni bilgiler. Yaşamın anlamı burada.
Yaşamın anlamı ve amacı bu çerçeve içinde açıktır: Soyut insan için bilgi, somut insan için de sevgi üretmek.
Bilim gerçeğe ulaşmaktır. Yaşamak ise “duymak”tır. Yani “hissetmek”. Kimi ya da neyi mi? İnsanı. Başta kendi benliğini, sonra da “başka benlikler” olarak insanı.
İnsanın en önemli özelliği ölümlülüğüdür. Bu özelliğini pekiştiren bir başka niteliği ise “birikim sağlama yeteneği”dir.
Dünün yobazları yalnızca din alanında görülüyordu. Bugünün yobazları ise her alanda egemen.
Demokrasi şaşkın insanların rejimi değildir. Demokrasi kararlı ve disiplinli insanların rejimidir.