Öne Çıkan Yaşamın Anlamı kitaplarını, öne çıkan Yaşamın Anlamı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yaşamın Anlamı yazarlarını, öne çıkan Yaşamın Anlamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir profesörün doğum gününde, sekreteri hocayı evine davet etmiş, içkiler filan içildikten sonra sekreter bir odaya girmiş. Girerken profesöre “Beş dakika sonra siz de gelin” demiş.
Profesör odaya girdiğinde karşısında üniversitenin bütün doçentleri, asistanları vs. duruyormuş ve hep birlikte “doğum günün kutlu olsun” şarkısını söylüyorlarmış...
— Halbuki profesör başka şeyler bulmayı düşünüyor.
— Tabii... Bunu söylediğiniz zaman gülünüyor. Fakat fıkra bitmedi. Devam ediyor... Siz bütün soğukkanlılığınızla “ve profesörün ayağında yalnız çorapları varmış” diyorsunuz...
— Evet... Gerçekten çok güzel... Yalnız merak ettim hocam çoraplarını niye çıkarmamış...
— Onu bilmiyorum. Fıkradaki profesör ben değilim.
... “katilin sağcısı solcusu olmaz, katil katildir. Kendi inancınızdakiler bile adam öldürürlerse, onlara arka çıkmayın.” “Demokrasi şaşkın insanların rejimi değildir. Demokrasi kararlı ve disiplinli insanların rejimidir. Kendisini anarşi ve teröre karşı korumalıdır.”
Emre Kongar bu kitabinda otobiyoğrafiye ağirlik vermiş diyebiliriz. Anilarini anlatirken Türkiye tarihinin siyasal ve kültürel surecini de kitaba yansitmiş.
Kitap düşmanlığı, kâğıt zamları, kısacası, okumaya karşı ekonomik, hukuksal ve siyasal engeller, hep toplumumuza, kendimize, kendi fikirlerimize yeterince güvenmememizden geliyor.
Yaşlanmanın ve Yaşlılığın Güzelliği Yaşlanma bir süreç, yaşlılık ise bir durumdur. Benim gibi “cabadan” yaşıyorsanız, ya da öyle yaşadığınızı sanıyor, buna inanıyorsanız, “yaşlanmak güzeldir”. Çünkü her geçen saniye .size bir armağandır.
Yaşam döneminizi hakkıyla yaşamış ve bitirmiş olduğunuza inanıyorsanız (ki ben inanıyorum) artık size vicdanınızdan başka hiçbir güç hükmedemez. Ne para, ne ün, ne şan ne şöhret, ne de baskı, sizi yolunuzdan çevirebilir. İnanmadığınızı size kimse söyletemez ya da yaptıramaz. İşte “yaşlanmanın güzelliği” buradadır. Yaşlanma süreci, yani yılların geçerek, sizi “bu dünyadan” arındırma olayı, vicdanınızı güçlendiren, dolayısıyla sizi daha “insan yapan” bir durumdur.
“Yaşlılığın güzelliği” ise, pek çok gencin yaşadığı, daha doğrusu “o anda” yaşadığı, ama sizin “o anda” yaşamadığınız “durumları”, daha önce yaşamış olmanın keyfidir. Bu keyif, size, sonsuz ufuklar açar: Her an genç olabilir, genç gibi duyar, düşünür, hatta yaşayabilirsiniz. Bunun için belleğinizde çok canlı olan anılarınızı yeniden yaşamanız yeter. Gençleri daha iyi anlayabilirsiniz. Onlarla “kendileri gibi” bir dost olabilirsiniz.
Böylece siz de “gençleşebilirsiniz”.
Aslında “yaşlılığın güzelliklerinden” biri de, sizden genç olanların, bazı yaşadıklarını, sizin daha önce yaşamış olmanız ve bu “daha önce yaşamış olmanın” size kazandırdığı “içgörü”dür.