Yavaş Ebeveynlik
Pınar MermerEn Yeni Yavaş Ebeveynlik Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Yavaş Ebeveynlik sözleri ve alıntılarını, en yeni Yavaş Ebeveynlik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocukları kötü hissettirerek iyi davranışlara yöneltebileceğimiz fikrine nasıl kapıldık?
Tahammülünüz olmayan şeyi sevemezsiniz. Sevseniz bile ona bu sevgiyi mümkün değil hissettirenezsiniz.
Bebekler ve çocuklar etraftaki tüm duyguları tarayan radarlara sahiptirler. Eğer etrafta işler yolundaysa kendilerini güvende, rahat ve huzurlu hissederler ancak sizde veya bulundukları ortamda hissettikleri neşesizlik, hızursuzluk hali onları hemen harekete geçirir.
Bir porsiyon baklava yemek birçok insanı keyiflendirir ancak her ne kadar bir tatlı sever olsanız da tabak tabak baklava yiyemezsiniz! Fazla şekerli gelir hatta hasta olursunuz.
Çocuklar neden oyuncakların yüzüne bakmıyorlar biliyor musunuz? Çünkü onlar baklava sendromu yaşıyorlar!
Fazla geliyor, ağır geliyor hatta hasta ediyor. O sebeple sıkılıyorlar, nankörlüklerinden değil!
Sayfa 90Kitabı okudu
Çocuklar sıkılacak zaman bulamıyor, sıkılmayı ve hiçbir teknolojik alet olmadan tek başına zaman geçirmeyi bilmiyorlar. Sıkılmak yaratıcılığı besler ancak şu anda asla yalnız kalamayan, sürekli onları oyalamanıza ihtiyacı olan çocuklarla karşı karşıyayız.
Acısıyla tek başına bırakılmış bir çocuk elinde cam kırıklarıyla bırakılmış gibidir. Eninde sonunda cam bir yerlerine batacak ve acısı kat kat artacaktır. Bu sebeple çocukları yalnız ağlamaya göndermeyin. Eğer dünya başlarına yıkılsın istemiyorsanız!
Babalar birçok sebepten çocuklarına yeterli ve tutarlı ilgi gösteremiyor.Bu nedenle dünyada babasız bir nesil yetişiyor.Babaların kendi önemlerini kavramaları yalnızca kendi çocukları için değil dünya için de önemli bir adım olacaktır.
"Sakın çocuğuna yaslanma."
Hayatı yorumlama biçimimiz çoğumuzun tahmin edebileceği gibi ebeveynlerimizden miras kalan bir özellik.
Sayfa 136Kitabı okudu
Gebeliğimin en zor zamanlarından öğrendiğim büyük ders bu oldu.
Yavaşla ve etrafındakilere zaman ayır. Ben bir gün zaman ayıracağımı ve o zamanın mükemmel olacağını hayal ederek erteledim hep buluşmaları. Erteleme! Yoksa sevdiklerini nasıl kaybettiğini anlamazsın, elinden kayar giderler...
Gebe kişiler yalnız bırakılmaz! En azından, "Nasılsın?" diye aranır. Tıpkı Ege köylülerinin anneme yaptığı gibi.
Annemin başında nöbet tutmuş köylüler gebelik ve loğusalığında. Yemek yapmış, çamaşırlarını yıkamışlar. Gelenek öyleymiş. Hatırlıyorum. Düğünlerde kocaman kazanlar kaynatılırdı. İşte o kazanlardan keşkek nohut getirirlermiş loğusaya. Ruh sağlığımızı korumak için birlikte yaşamamız gerek vurgusunun sebebi hep köylerde nasıl birlikte yaşandığını bilmemden kaynaklanıyor!
Tahammülünüz yoksa kötü sözler çıkar ağzınızdan! Oysa ebeveynler çocuklarının büyümelerine, hayatta kalmalarına yardım etmek için varlar, çürümelerine sebep olmak için değil!
Oysa ebeveynler çocukların yaşam yolculuklarında onlara eşlik etmek için varlar.
Öyle hızlı hayatlar yaşıyoruz ki... Beklemeye tahammülümüz yok! Hatta bazen meyveye, sebzeye, otomobillere, yollara, şehirlere bile tahammülümüz yok!
Hele insanlara...
"Tüm bu karmaşada çocuğunuza tahammülünüz olması mümkün mü?" diye sorsam...
"Çocuğunuza tahammülünüz var mı?" İşte bu soru, YOK cevabını sürüklese de peşinden, aslında kendisi hiç sorulmamış olmayı dilerdi.
Çünkü tahammülünüz olmayan şeyi sevemezsiniz. (...)
Sevemediğinizi büyütemezsiniz, yaşatamazsınız.
O hal ki size hızlı hızlı yemek yediriyor. O hal ki keyifli bir pazar alışverişini bile hızlı çekimde, ihtiyaç odaklı yapmanıza sebep oluyor. Ne kokusunu alabiliyorsunuz ürünlerin, ne şöyle tadına baka baka, canınızın istediği gibi seçebiliyorsunuz. Oysa pazarlar bunun içindir. Renk cümbüşüyle gözlerin doyması, eğlenceli satıcılarla muhabbet etmek içindir. Kim bilir ne zamandan beridir beyaz ışıklı havasız süpermarketlerden sebze meyve alıyorsunuz, hatta bunu sizin yerinize yapan biri var. Çünkü zamanınız yok.