Yedi Uyurlar - Ashab-ı Kehf Gönderileri
Yedi Uyurlar - Ashab-ı Kehf kitaplarını, Yedi Uyurlar - Ashab-ı Kehf sözleri ve alıntılarını, Yedi Uyurlar - Ashab-ı Kehf yazarlarını, Yedi Uyurlar - Ashab-ı Kehf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ashab-ı Kehf'in Türk ve İslam dünyasında uyudukları kabul edilen çeşitli mağaralar ve şehirler bulunmaktadır. Anadolu topraklarında Efes, Afşin ve Tarsus şehirleri öne çıkmaktadır. Türk dünyasında, Türkiye'nin yanında Nahçevan ve Doğu Türkistan'da olduğu kabul edilmektedir. İslam dünyasında ise Mısır'dan Fas ve Cezayir'e, Suriye'den Yemen, Irak ve Afganistan'a kadar birçok ülkede var olduğu söylenmektedir. Türk ve İslam dünyası dışında Yedi Uyurlar'ın yaşadığı kabul edilen tek ülke İspanya'dır. Ancak Ashab-ı Kehf'in İspanya'da olduğu iddiası batılı Hristiyanlar tarafından değil, Müslüman tarihçi ve coğrafyacılar tarafından dile getirilmiştir. Zira, Hristiyanlara göre de Yedi Uyurlar efsanesi, Efsus ya da Efes adında bir Anadolu şehrinde geçmektedir.
Sayfa 182 - Kabalcı
Rivayete göre, Ehl-i Kitap'tan birkaç kişi Hz. Ali'ye, " Bizim kitabımızda Ashab-ı Kehf'in uyuma süresi 300 yıl iken sizin kitabınızda 309 yıldır. Her iki kitap da Allah kelamı olduğuna göre bu ihtilafın sebebi nedir?" derler. Hz. Ali, Rumi takvimin, güneş hesabı, Arap takviminin ise ay hesabına göre yapıldığını, dolayısıyla iki takvim arasında her yüz yılda üç yıl farklılık oluştuğu, dokuz yılın da buradan geldiğini ifade eder. Âyeti kerimede, "Biz, dinlerini muhafaza etmek için mağaraya sığınan gençleri orada yıllarca uyuttuk. Sonra onları uyandırdık ki, onların, mağarada ne kadar kaldıkları hakkında ihtilaf eden gruplardan hangisinin daha isabetli hesap yaptığını ortaya koymuş olalım," denilmektedir. Buna göre Allah'ın çeşitli olaylar ve sureler hakkında kesin bilgileri olmadığı halde fikir yürütenlere itibar edilmemesi gerektiği, Ashab-ı Kehf'in mağarada ne kadar süre kaldıklarını gerçekte ancak Allah'ın bilebileceği beyan edilir.
Sayfa 129 - Kabalcı
Özellikle Kuran'da geçiyor olması, günümüz Müslümanlarının ilgisini çektiği gibi, sahabenin, hatta Hz. Peygamber'in de ilgisini çekmiştir. Rivayete göre Hz. Peygamber onları görmek istemiş, Allah'ın " Sen bu dünyada onları görmeyeceksin. Fakat rîsaletini tebliğ ve imana davet etmek üzere ashabının hayırlılarından dört tanesini
Sayfa 125 - Kabalcı
Hristiyanlar arasında Yedi Uyurlar'ın uyudukları ve uyandıkları süre ile ilgili bir tarih verilirken, İslam kaynaklarında böyle bir süreye yer verilmez.
Sayfa 93 - Kabalcı
Onların gerçek sayısını yalnızca Allah'ın bileceği belirtilmektedir. Kuran'da, mağaranın yeri ile olayın ne zaman vuku bulduğu ve onların isimleri konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca Yediler'in, Hz. İsa'dan önce mi yoksa sonra mı yaşadığı, hangi dine mensup oldukları, Kehf olayının hangi asırda, nerede ve ne zaman cereyan ettiği hususunda da Kuran'da açık bir bilgi bulunmamaktadır.
Sayfa 86 - Kabalcı
Ashab-ı Kehf kıssası hakkında sahih hadis kitaplarında bir bilgi bulunmamaktadır. Kuran ise Ashab-ı Kehf hakkında detaylı bir bilgi vermemekte ve konunun tartışılmasının bir faydası olmayacağını söylemektedir.
Kabalcı
Toplumsal sorunlar var olduğu sürece, mitlerin sözlü olarak yaşatılması veya yazılı hâle getirilerek gelecek nesillere aktarılması hep devam edecektir. Bu sorunlar bazen gelecek kaygısı, korku, ümitler olurken bazen de ölüm karşısındaki çaresizlik, uzun yaşama isteği, ölüm sonrası hayat gibi dinlerin de öznesi olan konular olabilmektedir.
Bu tartışmaların en yoğun yaşandığı dönem 1. Theodosius (M.S 447) zamanıdır.Bu dönemde imparatorun kendisi de ruh ve cesedin beraberce dirileceğine inanmakta ve insanların inanç ve düşüncelerini düzeltecek bir ayet, bir mucize olmasını beklemektedir. Bundan dolayı o zamanın gelenekleri çerçevesinde kıldan bir elbise giyer, kül döşeyip üzerine oturur ve "Ey Rabbim kavmim arasında baş gösteren bu ihtilafları görüyorsun, bu meseleyi anlatmak üzere onlara bir şey gönder," diye dua eder.Tam da bu sırada Ashab-ı Kehf'in uyandığı haberi gelir..
Mağara kapısının açılması
Allah o günlerde mağara yakınlarında yaylası olan Adolyos adlı kimsenin gönlüne, davarları için bir ahır inşa etme isteği koyar. Bunun için Adolyos'un işçileri iki gün boyunca mağara kapısındaki taşları söker, ikinci günün sonunda mağaranın kapısı tamamen açılır ve Allah orada uyuyan gençlerin uyanmasını emreder.Ölüleri dirilten Allah, aynı zamanda anne karnındaki çocuğun kemiklerini bir araya getiren ve ona can verendir.Aynı Allah bu defa mağarada uyuyan gençlerin uyanmasını ister, onlara tekrar hayat verir ve onlar da uyanırlar.
Hristiyanlıkta yedi uyurlar
Dolayısıyla orayı ebedi bir hapishane olarak düşündüğünden, sığınmış oldukları mağaranın kapısının yapı taşlarıyla kapanmasını ister.Böylelikle mağara, o ermişlerin temiz vücutlarına mezar olur ve kral, uyuyan Yediler'in cesetleriyle oynayıp eğlenme fırsatı bulamaz.Çünkü onların cesetleri, Tanrı tarafından korunacak ve tekrar dirilmeleri, kıyametin kopmasına bir delil ve bu kuşkuların açıklanmasında büyük bir burhan olacaktır.