Yedikıta Dergisi - Sayı 162 (Şubat 2022) Sözleri ve Alıntıları
Yedikıta Dergisi - Sayı 162 (Şubat 2022) sözleri ve alıntılarını, Yedikıta Dergisi - Sayı 162 (Şubat 2022) kitap alıntılarını, Yedikıta Dergisi - Sayı 162 (Şubat 2022) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
35 yıllık saltanatı müddetince onlarca sefere çıkan ve hiçbirinde mağlup olmayan Emir Timur, ülkesinin sınırlarını Çin seddi'nden Hindistan'a, Asya'dan Ortadoğu'ya ve Anadolu'ya kadar genişletmiş, savaş dehası bir hükümdardı…
Ne kadar kaçarsak kaçalım her halükarda ölüm kazanır ve mezar taşlarına "Hüvel baki" kazınır.
İnsandan geriye kalan ise bir mezar taşıdır.
Zaten onu da başkası diker
Selçuk Bey'in üç oğlu vardı. Mikail, Arslan ve Musa. Tuğrul ve Çağrı beyler, Mikail'in evlatlarıydı. Bir savaş esnasında Mikail vefat edince, Selçuk bey, torunlarına sahip çıkmıştı…
"Emir Timur aleyhirrahme, bir gün Buhara sokaklarının birinden geçmekteydi. O esnada, Hace Şah-ı Nakşibend Hazretleri'nin dergâhının dervişleri de hankahlarının (dergâhlarının) sergilerini silkeliyorlardı. Emir Timur, İslâmiyet'e olan bağlılığı sebebiyle, dervişlerin feyzinin bereketinden istifade için (üzerinde ders okunup ibadat ü taatla meşgul olunan sergilerden çıkan) bu tozları, sanki misk ü amber kabul edip orada durdu.
"İşte Emir Timur, bu tevazuu ve gösterdiği hürmet sayesinde, hüsn-i hâtime ile müşerref olmuştur. İşittiğimize göre, Emir Timur'un vefatından sonra, "Timur, imanla öldü.' buyurulmuştur."
(İmam-ı Rabbanî Hazretleri, Mektubat-ı Şerife, C.2, Mektup 92)
Salgın Hastalıkların Mezar Taşlarına Yansıması
Dünya, 21. asrın henüz başında SARS, Kuş Gribi, MERS, Ebola gibi bulaşıcı virüsler sebebiyle “salgın hastalık” kavramını yeniden gündemine aldı. Bugün de yaşayarak görüyoruz ki bu ne ilkti ne de son olacaktır.
Kadim şehir, İstanbul’umuzun tarihî kabristanlıklarındaki birçok kabrin şâhidesinde, bu konuda örnekler bulunur. Topkapı’daki Çamlık Kabristanlığı’nda bulunan Valide Sultan’ın kethüdası Yusuf Ağa’nın oğlu Şefik Bey’in mezar taşında, genç yaşta vebadan vefat ettiği, hüzünlü bir dille anlatılır. Merkez Efendi Kabristanlığı’ndaki Derviş Hasan Efendi’nin şâhidesinde de yakalandığı veba sebebiyle açılan yaralarını tedavi için hekim müdahalesine zaman kalmadan ecel şerbetini içtiği belirtilir…
TİMUR HAN'IN TEVAZUU
"Emir Timur aleyhirrahme, bir gün Buhara sokaklarının birinden geçmekteydi.
O esnada, Hace Şah-ı Nakşibend Hazretleri'nin dergâhının dervişleri de hankahlarının (dergâhlarının) sergilerini silkeliyorlardı. Emir Timur, İslâmiyet'e olan bağlılığı sebebiyle, dervişlerin feyzinin bereketinden istifade için (üzerinde ders okunup ibadat ü taatla meşgul olunan sergilerden çıkan) bu tozları, sanki misk ü amber kabul edip orada durdu.
"İşte Emir Timur, bu tevazuu ve gösterdiği hürmet sayesinde, hüsn-i hâtime ile müşerref olmuştur. İşittiğimize göre, Emir Timur'un vefatından sonra, 'Timur, imanla öldü.' buyurulmuştur."
(İmam-1 Rabbanî Hazretleri, Mektubat-i Şerife, C.2, Mektup 92)