Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023)

Yedikıta Dergisi

En Beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023) Gönderileri

En Beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023) kitaplarını, en beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023) yazarlarını, en beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Noksâna nazar eyleyen ahbâb değildir. Haşmet (Abbaszade) (Kusurları, eksikleri gören, dost değildir)
Reklam
Üslûba bakar mısınız ⁠◕⁠‿⁠◕
Biga Beyi Hüsam Bey'e hüküm ki Senin yararlığın ve devlete hizmette gayret ve azim üzre olduğun bana bildirildi. Yüzün ak olsun. Filvaki, senden beklenen dahi böyle güzel hizmetler idi, zuhura getirilmiş... Bundan sonra dahi var kuvveti pazuya getirip (çok gayret edip) mizacınızda var olan cesaret ve zekice yiğitlik icabı olarak gece gündüz düşmanın her türlü harekâtını gözetip bu hususta, Sığla beyi olan Mustafa ile yek-dil ve yek-cihet (tek yürek ve ahenk içinde) hizmet edin.
Sayfa 10
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen Fenârîzâde Ali Çelebi, son derece cömertti. Uzun yıllar yüksek makamlarda bulunmasına rağmen mal biriktirme sevdasına düşmemişti. Kazaskerlik makamından azledildikten sonra bir mecliste parasının azaldığından bahsediyordu. Kendisine “Bu kadar yüksek makamlara geldiniz. Kazandığınız paralar nerede?” diye soruldu. Fenârizâde: “Makamın mesuliyetiyle kendimi kaybetmiştim. Kazandıklarımı benim için biriktirecek kimsem de yok…” diye cevap verdi. Meclistekilerden biri: “Aynı makama bir kez daha gelirseniz kazandığınızı muhafaza ediniz.” diye tavsiyede bulundu. Bunun üzerine Ali Çelebi şöyle dedi: “Makama dönüldüğünde o hal de dönüyorsa ne fayda...”
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Tarihi hadiselere, bugünün gözlüğü, bakış açısı ve değer yargıları ile bakarsak, zihnimizde geçmişe dair mantıklı bir resim oluşturamayız. Bu,anakronizmden bir parçadır. Hadisenin tarihi ve çağı üzerinde yanılma, çoğu kere içine düşülen bir hata. Üstelik beraberinde,lehte yahut aleyhte önyargılar da gelişir zamanla. En basitinden en etkili olanına kadar her bir tarihi vaka, yaşandığı devrin sosyal, iktisadi, siyasi, askeri, coğrafi, tabii vb. ahvali göz önüne alınarak değerlendirilmeli. Daha derin bir analiz için mezkur cihetlerin hepsi üzerinde daha da derinleşmeli. Bu da ancak ciddi ve ideolojik yaklaşımdan uzak araştırmacıların mesleği olsa gerek. Aksi halde, verilecek hükümler, yargısız infaz mesabesinde kalacaktır. Çoğu kere böyle infazla karşı karşıyadır Sultan İkinci Abdülhamid Han. Devrinin donanması, en çok dile dolanan konulardandır. Meselelere cerrah titizliğiyle yaklaşan sultanın, 93 Harbi'nin şafağında tahta çıkışını, harbin sonunda Rusların İstanbul kapılarına dayanmasını ve hatta 6 zırhlıyı savaş tazminatı olarak istemesini, devletin içine düştüğü mali buhranı, Düyün-1 Umumiye idaresini, devralınan gemilerin teknolojilerinin kısa sürede yetersiz kaldığımı, devletin "kıyı savunma" stratejisini takip ettiğini vb. daha nice farklı ciheti "bilmeden" değil, "anlamadan ve analiz edemeden", "gemileri Haliç'te çürüttü" deyivermek, en basit ifadesiyle kolaycılıktır ve çamur atma çabalarıdır. Kapak konumuz, Sultan İkinci Abdülhamid'in donanmaya bakışına ve hareket tarzina hakikat penceresinden bir kapı aralıyor. Yedikıta 'dan
Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023)
Yedikıta Dergisi - Sayı 174 (Şubat 2023)Yedikıta Dergisi · Çamlıca Basım Yayın · 202318 okunma
Sözlerin Asılları: Çırak Bir ustanın yanında zanaat veya sanat öğrenen acemi kimseyi ifade eden kelimenin aslı, Farsça kökenli “çerağ”dır. Bu kelime eskiden, bir kimseye hizmet ettikten sonra mükâfata nail olmak, bir kimsenin yanında yetişip terbiye alarak ustalaşmak manasında “çerağ olmak” şeklinde kullanılırdı. Zamanla halk arasında galatlaşarak “çırak” şeklinde telaffuz edilir olmuştur.
Reklam
Testgâh
Bizim tarihimizde, "hayatında hiç yenilmeyen kumandanlar kimler" diye saymaya kalksak ortaya kocaman bir liste çıkar. Diğer toplumlarda ise tek tük rastlanır. Meselâ, Orta Çağ'da tarih sahnesinde görülmeye başlayan ve dünyanın önemli bir coğrafyasını elinde tutan Rusların sadece 1 (yazıyla bir) adet kumandanı varmış, o da Aleksandr Nevsky imiş. 15 Temmuz 1240 tarihinde kazandığı Neva Savaşı'ndan sonra hiç yenilmemiş. Bu sırada kaç yaşındaymış?.. a- 19 b- 36 c- 45 d- 77 Cevap: a
Mübareke مباركه
Mübareke kelimesi, "tebrik etmek, kutlamak" manasına gelen Arapça bir kelimedir. "Bayramınız mübarek olsun." yahut "Cumanız mübarek olsun." gibi gündelik kullanımlarda karşımıza çıkan "mübarek" sözcüğünün, geleneğe dönüşmüş bir iş için isim olmuş hâlidir mübareke.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.