Yedikıta - Sayı 133 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 133 kitap alıntılarını, Yedikıta - Sayı 133 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Saray düğünlerinin vazgeçilmez hediyelerinden biri de murassa(mücevherli) ciltli, tezhibli ve muhteşem bir hatta sahip kitaplardı. Mesala Sultan Üçüncü Murad'ın oğlu Şehzade Mehmed'in sünnet düğününde, Veziriazam Sinan Paşa'nın şehzadeye hediye ettiği kitaplar şunlardır:
- Kelâm-ı Kadîm,
- Resimli Silsilenâme,
- Şeyh Sadi Külliyatı,
- Hafız Divânı,
- Nizamî'nin Hamse'si.
Keza Sultan Dördüncü Mehmed'in şehzadelerinin evlilik merasimlerinde, şehzadelere gelen hediyeler arasında kitaplar ayrı bir yer tutmuştu.
Batı'nın yüzyıllardan beri, dün olduğu gibi bugün de içinde bulunduğu dram, dünyayı uygarlaştırma arzusu ile ona egemen olma isteği -iki uzlaşmaz dilek- arasında sürekli bocalamasından kaynaklandı. Her yerde en soylu ilkeleri dile getirirken, o ilkeleri, ele geçirdiği topraklarda uygulamaktan titizlikle sakındı.
Kanuni'nin son seferi Zigetvar'da, kuşatma esnasında vefat etmesi üzerine naşının bozulmaması için iç organları çıkarılmış ve otağının olduğu yere, bedeni ise İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine defnedilmişti. Yerine geçen oğlu İkinci Selim Han, babasının iç organlarının defnedildiği yere türbe, etrafına da külliye yaptırmıştı. 150 yıl kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından türbe yıkıldı. Zamanla türbenin yeri unutulsa da Macarlar, bu bölgeye türbe manasına gelen 'Turbek' ismini vermişler.
Her gün mutlaka kitap mütalaa eder ve vaktini çoğunlukla kütüphanede değerlendirirdi. Nitekim okumanın ve ilmin ne kadar kıymetli olduğunu,
“ Elden kaçırma asla,kalbe hayat ilimdir/
Düşme sakın cehle sen,insan için ölümdür.” Diyerek veciz bir şekilde ifade eder.
Sabahlara kadar ekseriyetle kitap okuduğundan,gözleri adeta kan çanağına dönerdi. 3-4 saat uykuyla yetinir,diğer zamanlarını okuyup yazmakla geçirirdi. Padişahlar arasında kitap okumaktan gözleri bozulan ve Evliya Çelebi’nin rivayetinden mercek (gözlük) kullandığını öğrendiğimiz ilk Osmanlı padişahıdır.
II Abdülhamit Han'ın en mühim hususiyetlerinden biri de iyi bir okuyucu olmasıdır. İlmi olan merakı, münzevi hayatı gözden kaçmaz. Sultan Abdülhamit Han'ın on binden fazla kitap bulunan şahsi kütüphanesi vakit geçirmeyi en çok sevdiği yerlerin başında geliyordu.
Şehzadelik yıllarında başlayan kitap sevgisi, ömrü boyunca hep devam etti. Her fırsatta kitap okuyor yerli ve yabancı basını yakından takip ediyordu. Ceride-i Havadis, Tasvir-i Efkar, Basiret gibi gazetelerin muntazaman aldırıyor, Avrupa gazetelerini takip ediyordu.
Her gece uyumadan önce Esvapçıbaşı İsmet Bey'e bir paravanın arkasından kitap okutturmak adetiydi. Uykuya dalmadan önce "kafi" der ve istirahate çekilirdi.
Günümüzde Londra'daki kolej ve üniversiteler, dünyevi manada çok iyi eğitim veriyor ve dünya sıralamasında en üstlerde kendilerine yer buluyor. özellikle Osmanlı'daki Enderun mektebini anımsatan Londra'daki Eton Kolej gibi köklü ve elit okullarda verilen eğitim ile İngiltere'nin yönetici kadroları yetiştiriliyor. karma sistem yerine Eton gibi sadece erkeklere veya Queen's College London gibi kızlara yönelik okullar İngiltere'de oldukça yaygın. Ve erkek/kız ayrı okulların akademik anlamda daha başarılı oldukları üzerine ciddi araştırmalar mevcut. Yaz boz tahtasına dönen eğitim sistemimizi kıyas etmeye gerek yok sanırım. :)
Yeryüzünün en hayırlı kadınlarından biriydi o... Rasûlullah'ın can yoldaşı, vahyin sırdaşı, İslam'ın ilki ve öncüsü olmuştu. Ne güzel tevafuktur ki taşıdığı isim, 'erken doğan, ilkçi, erkenci' manalarına geliyordu.