sana da başkalarına da yetecek kadar sus ki, susuşun nara olsun, konuşman çare olsun.
susmayı çınarlardan öğren, başları göğe eren, köklerini şehrin ta bin yıl derinlerine süren.
halk susmayı bir bilse, susarak bağırmayı, zorbaların yüreği korkudan çatlayacak.
taşa "konuş, konuş!" demişler, bir susmuş, iki susmuş,
sonunda "ben, demiş, ben..." ve dağdan yuvarlanıvermiş.
Sayfa 97 - Timaş