Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Açıklıyor - 4

Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965

Cüneyt Arcayürek

Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 Sözleri ve Alıntıları

Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 sözleri ve alıntılarını, Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 kitap alıntılarını, Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki dönemi, 1960-61 ile 1982-83 dönemlerini kapsayan siyasal gelişmeleri, özenle gözden geçirince, 24 yıl öncesini 24 yıl sonra yaşadığımız sanısına kapılıyordum. ... Aynı ya da benzeri gelişmeleri izleye izleye, aynı konuları değişen kişilerle her kezinde yeni baştan gözleye gözleye günümüze geldiğimden olacak, tarihin yinelenmesinden Türkiye'nin pek bir şey kazanamadığı yargısına varıyordum. Bu yazdıklarımı okuyacak olanlar, acaba on yıl sonra, belki de çok sonraki zaman diliminde benzeri duygulara kapılacaklar mı?
Sayfa 183
artık hiç ileri, bir geri
Demokratik yaşama yöneldiğimizden beri, tam 45-50 yıldır bir geri, bir ileri - bir ileri, bir geri... Gidip geliyoruz.
Sayfa 112
Reklam
Yazgıya bakın: Aydemir, Menderes'in asılması için etken olan gruplardan birinin içindeydi. Ve aradan birkaç yıl geçtikten sonra, yaşamını bir sehpada noktalıyordu.
Sayfa 174
Karmaşa. Tartışma. Belirsiz günler. Sürekli olarak "demokrasinin yaşayacağını" söylüyoruz; o günlerde de bugünlerde de dilimizden eksik etmediğimiz bir slogan bu.
Sayfa 100
"Yeter ki, iftira etmesinler. Yalan yazılmasın, söylenmesin. Bugünlerde yalanın hürriyeti ziyade." (...) "Bizi korkutan, bu kadar gözü kapalı yalan söyleyebilmeleridir."
Sayfa 69
Çünkü yıllar gelip geçecek, dönemler gelip geçecek, siyasal mevsimler dönecek, ama işkenceler durmayacak, bunlardan yakınanlar bir eski başbakan kadar bile seslerini, ıstıraplarını duyuramayacaklardı.
Sayfa 28
Reklam
Yine Orwell gelir akla..
Okul kitaplarında bu dönem yoktu. Basın-Yayın Genel Müdürlüğünün film arşivinde 1950-60 dönemi­ni gösteren ne kadar film varsa, hepsini ortadan kaldırdık.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bir başka açıdan olaya bakıla­cak olursa, 27 Mayıs bir ölçüde CHP'nin «çocuğu» idi.
Sayfa 185Kitabı okudu
Talat Aydemir'in İsyanı ve sonu..
Aydemir'e, çok yakın «ideal» arkadaşı Fethi Gürcan sordu: "Ne yapacağız bunları?" Ne yapılacağı sorulan kişiler, Çankaya'dakilerdi. Aydemir, yaşamının önemli anında büyük hatasını yaptı: "Bırakın, gitsinler..." dedi. Fethi Gürcan karşı çıktı, hepsini yakalamak, hiç değilse, Çankaya Köşkünden çıkmalarını önlemek ge­rekiyordu. Oysa, Aydemir, o sırada egemen biri olarak o denli mağrurdu ki, "bırakın, gitsinler, ne yapabilir­ler ki?!" diyordu. Bırakılması istenilenlerin başında İsmet Paşa vardı. Aydemir'in en büyük hatası da İsmet Paşanın gü­cünü, "buyruk vererek insanları yönetmede"ki gücünü umursamamasıydı. İsmet Paşa, toplantı dağılıp herhangi bir engelle­me ile karşılaşmadıklarını Çankaya Köşkü kapısında görünce, içinden "Şimdi kaybettiler" dedi.
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Demirel'in sözleri
"1947-77 yılları arasında daha çok ABD'den altı milyar dolarlık savaş araç ve gereçleri sağlanmıştır. Çok büyük kısmı hibedir. Bunları hibe şeklinde temin etmemizin, kalkınmamızla yakın ilgisi vardı. Savunma gereçlerini hibe şeklinde almasaydık, kendi kaynaklarımızı kalkınmamıza ayıramayacaktık. Hibenin sağlanmasıyla kendi öz kaynakla­rımızın tümü kalkınmamıza yönelmiştir. Önemli bir unsurdur. Kalkınma için dışardan kaynak arayan Türkiye, hibe yoluyla silah temin etmekle yanlış bir iş yapmamıştır."
Sayfa 298Kitabı okudu
İnsanların siyah ya da beyazdan ibaret olmadıklarının bir göstergesi..
Rejim, kılpayı kurtulmuştu. Kurtaran güçlerin ba­şında, kişiliğiyle önderlik yapan İsmet Paşanın bulun­duğu yadsınamazdı ... Yaşamı boyunca, ülkenin her çeşit eğilimini, her kesimini temsil eden insanlardan, bu denli büyük al­kış toplamadı. İsmet Paşayı, Aydemir'in teslim olduğu gün, Tür­kiye Büyük Millet Meclisinin bütün üyeleri alkışlıyor­du.
Sayfa 162Kitabı okudu
Aydemir'in ikinci isyanı ve idamı
Genelkurmay Başkanı Sunay, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Cemal Tural, hiçbiri infazın yapılmasını bu­yuramıyorlardı. Giderek Aydemir'in Ordu içinde kalan «yandaşlarının bir davranışından kuşku duyarak,» in­fazı erteledikleri anlaşılıyordu. İsmet Paşa, dış geziden döndü. Yeşilköy havaala­nında, «Aydemir'i asıp asmayacaklarını» sordular. «Asın!» dedi. Ertesi sabah astılar.
Sayfa 173Kitabı okudu
Johnson'un mektubu
Johnson mektubunda, Türkiye'nin, Kıbrıs'a askeri bir müdahale "yapamayacağını" vurguluyor; nedenle­rini ise, bağımsiz bir devletin "hükümranlığını hiçe sa­yacak" nitelikte öğelerle açıklıyordu. Türkiye'nin Kıbrıs'a askeri müdahalede, ABD'nin NATO savunması için verdiği silahları kullanamaya­cağını bildiriyordu, ABD'den izin alınmadıkça, bu silah­ların kullanılması olanaksızdı. Böyle bir müdahale, Or­tadoğu'daki siyasal dengeleri bozabilir, bir büyük savaş olasılığına yol açabilir, Sovyetler'in daha dinamik bir davranış yapmasına yol açabilirdi. Eğer Türkiye, buna karşın Kıbrıs'a askeri müdaha­le yaparsa, ABD, Akdeniz'de üslendirdiği 6. filo ile bu müdahaleyi önleyecekti. Tabii, İsmet Paşa bu mektubun altında kalmadı. Ama, yazılı olarak. Diplomatik yazışmalara örnek olacak nitelikte bir üslupla yanıt verdi. Fakat, Türkiye de Kıbrıs'a asker gönderemedi.
Sayfa 275Kitabı okudu
Demirel, yaptığımız konuşmada casus uçuşlarına şu biçimde değindi: "... Biz 27 Ekim 1965'te hükümet olduk. İki ay sonra 28 Aralık 1965'te bu uçuşlar yasaklandı tarafımızdan." "Amerika ne yaptı?" "Elbette memnun olmadı. Bu uçuşlar Amerika ıçın hayati önemi haizdi. Bunlardan vazgeçemeyiz, dediler. Ama bu uçuşları durdurmak zorunluydu. Bir tanesi Karadeniz üzerinde düşmüştü. Rusya bu konuda tedirginlik gösteriyor­du doğrusu."
Sayfa 309Kitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.