Öne Çıkan Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 Gönderileri
Öne Çıkan Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 kitaplarını, öne çıkan Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 yazarlarını, öne çıkan Yeni Demokrasi Yeni Arayışlar: 1960-1965 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İki dönemi, 1960-61 ile 1982-83 dönemlerini kapsayan siyasal gelişmeleri, özenle gözden geçirince, 24 yıl öncesini 24 yıl sonra yaşadığımız sanısına kapılıyordum.
...
Aynı ya da benzeri gelişmeleri izleye izleye, aynı konuları değişen kişilerle her kezinde yeni baştan gözleye gözleye günümüze geldiğimden olacak, tarihin yinelenmesinden Türkiye'nin pek bir şey kazanamadığı yargısına varıyordum.
Bu yazdıklarımı okuyacak olanlar, acaba on yıl sonra, belki de çok sonraki zaman diliminde benzeri duygulara kapılacaklar mı?
"Yeter ki, iftira etmesinler. Yalan yazılmasın, söylenmesin. Bugünlerde yalanın hürriyeti ziyade."
(...)
"Bizi korkutan, bu kadar gözü kapalı yalan söyleyebilmeleridir."
Çünkü yıllar gelip geçecek, dönemler gelip geçecek, siyasal mevsimler dönecek, ama işkenceler durmayacak, bunlardan yakınanlar bir eski başbakan kadar bile seslerini, ıstıraplarını duyuramayacaklardı.
Yazgıya bakın: Aydemir, Menderes'in asılması için etken olan gruplardan birinin içindeydi. Ve aradan birkaç yıl geçtikten sonra, yaşamını bir sehpada noktalıyordu.
Karmaşa. Tartışma. Belirsiz günler. Sürekli olarak "demokrasinin yaşayacağını" söylüyoruz; o günlerde de bugünlerde de dilimizden eksik etmediğimiz bir slogan bu.
Okul kitaplarında bu dönem yoktu. Basın-Yayın Genel Müdürlüğünün film arşivinde 1950-60 dönemini gösteren ne kadar film varsa, hepsini ortadan kaldırdık.
Aydemir'e, çok yakın «ideal» arkadaşı Fethi Gürcan sordu:
"Ne yapacağız bunları?"
Ne yapılacağı sorulan kişiler, Çankaya'dakilerdi.
Aydemir, yaşamının önemli anında büyük hatasını yaptı:
"Bırakın, gitsinler..." dedi.
Fethi Gürcan karşı çıktı, hepsini yakalamak, hiç değilse, Çankaya Köşkünden çıkmalarını önlemek gerekiyordu. Oysa, Aydemir, o sırada egemen biri olarak o denli mağrurdu ki, "bırakın, gitsinler, ne yapabilirler ki?!" diyordu. Bırakılması istenilenlerin başında İsmet Paşa vardı.
Aydemir'in en büyük hatası da İsmet Paşanın gücünü, "buyruk vererek insanları yönetmede"ki gücünü umursamamasıydı. İsmet Paşa, toplantı dağılıp herhangi bir engelleme ile karşılaşmadıklarını Çankaya Köşkü kapısında görünce, içinden
"Şimdi kaybettiler" dedi.
İdamı sırasında hücrelerinde bekleyen arkadaşlarına göre Menderes, ipte ruhunu teslim ederken dudaklarından "Allah" sözcüğü döküldü, güneşli bir hava vardı,etraf karardı; tıpkı dinler tarihinde milattan öncelerini anlatan söylencelerde olduğu gibi birden hava karardı, bir bulut topağı İmralı'nın üzerinde kümelendi