Yeni Hayat Doğru Yol
Ziya GökalpEn Eski Yeni Hayat Doğru Yol Gönderileri
En Eski Yeni Hayat Doğru Yol kitaplarını, en eski Yeni Hayat Doğru Yol sözleri ve alıntılarını, en eski Yeni Hayat Doğru Yol yazarlarını, en eski Yeni Hayat Doğru Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Önsöz
"Ziya Gökalp, gerçekten yakın tarihimizin en tesirli ve güçlü insanlarından biridir. Bu bakımdan Gökalp, modern Türkiye'nin siyasî ve fikrî gelişmeler içerisinde bir nirengi noktası olarak değerini korumaktadır."
Sayfa 4
Vefa
"Biz Türkler sulh çağlarında,
Uslu arı kovanıyız.
Harbin kanlı dağlarında,
Yırtıcı av doğanıyız.
Ferd olarak kin tutmayız,
Millî öcü unutmayız...
Ferden gayet mahviyetli,
Milliyette davalıyız;
Memlekette sükûnetli,
Hudutlarda kavgalıyız.
Ferd olarak gözümüz tok,
Millî şanda hırsımız çok."
Sayfa 15
Lisan
"Arapçaya meyl etme
Iran'a da hiç gitme;
Tecvîdi halktan öğren,
Fesihlerden işitme.
"Gayn" lı sözler emmeyiz,
Çocuk değil, memeyiz!
Birkaç dil yok Turan'da
Tek dilli bir kümeyiz.
Turan'ın bir ili var,
Ve yalnız bir dili var.
"Başka dil var..." diyenin
Başka bir emeli var.
Türklüğün vicdanı bir,
Dini bir, vatanı bir;
Fakat hepsi ayrılır,
Olmazsa lisanı bir."
Sayfa 18
Meslek Kadını
"Bu gün, yuvasızlar değildir yalnız,
Nice evliler de talihsiz, bahtsız;
Çünkü var binlerce sefih kocalar,
Ya muttasıl içer, ya kumar oynar,
Kimi de mahbeste alır soluğu,
Aç kalır evinde çoluk çocuğu.
Sayfa 31
Vakıf
"Niçin bilmem, dirilerin verilmiş.
Dizginleri ölülerin eline?
Neden böyle bir "Dur!" emri verilmiş
Yürümeği seven bu Türk iline?"
Sayfa 35
"Âşık ağlar "Cânan" diye
Asker ölür "Vatan" diye
Ders okunur "Irfan" diye
Murad sensin yüce Tanrı!"
Sayfa 43
Talat Paşa
"Sen canları birleştiren bir ruhsun,
Vicdanını sende görür cemiyet;
O bir necat teknesidir, sen Nuh'sun,
Sen olmasan öksüz kalır bu millet...
Türk neferi gibi temiz yürekli:
Tasallüfsüz, tefahürsüz bir alpsin...
Türk tarihi gibi nâmus heykeli,
Hiçbir zaman sarsılmayan bir kalbsin..."
Sayfa 45
Enver Paşa
"Bir kalbsin ki tereddütsüz, şüphesiz,
Bir ruhsun ki iradeli, imanlı;
Sen olmasan ihtimâl ki şimdi biz
Kalacaktık Avrupa'da bühtanlı.
Herkes me'yus iken sendin ümid-vâr,
Bu millete ancak senden ümid var..."
Sayfa 46
Türk olmak zor iştir azizim...
"Eski teşkilâtımız da millî esaslar mevcut değildi. Meselâ, milletimizin adı bile ortadan kaldırılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu'na tabi bulunan başka milletler Osmanlı ünvanı altında birleşmekle beraber kendi millî ünvanlarını da açıkça söyleyebilirlerdi. Mesela bir Arap "Tabi'iyetim Osmanlı ise de milliyetim Araptır" diyebilirdi. Bir Arnavut da "Tabi'iyetim Osmanlı ise de milliyetim Arnavuttur" demekte serbesti. Fakat Türkler aynı düsturu kendi haklarında tatbik edemezlerdi. "Tabi'iyette Osmanlı isek de milliyet de Türk'üz" diyemezlerdi. Türkler yalnız osmanlıyız diyebilirlerdi. Türkler büyük bir esaret içindeydiler."
Sayfa 56
Yılan sadece kabuk değiştirir...
"Eski Meşrutiyetimizde ve ondan evvelki devirlerde bir kanun yaparken, teşrii hâkimiyetimizi tahdid eden, kendi akıl ve mantıkımız değildi. Karşımızda bir takım haricî kuvvetler vardı ki bizi istediğimiz surette kanun yapmaktan men'ederlerdi. Bu kuvvetleri birer birer tedkik edelim:
1- Haricî kapitülasyonlar namıyla bir takım imtiyazlara sahip bulunan ecnebiler.
2- Dahili kapitülasyonlar namıyla birtakım imtiyazlara sahip bulunan gayrimüslim cemaatler.
3- Saltanatı nefsine hasır etmek isteyen saray
4- Dini siyasete alet etmek isteyen mürteci'ler.
İşte kendisini imtiyazlı addeden Bu dört kuvvet memleketimizde müsâvât-perverane ve âdilâne kanunlar yapılmasına mani oluyordu."
Sayfa 58