Yeni Türk Şiirinde Yunus Emre Okulu ve Misyonu
Hasan AktaşSözler ve Alıntılar
« Sadece geometrik akılla ve istatiksel mantıkla iyi şiir yazılmaz. Şaire geometri çemberini döndürecek ruh (ilham) lazımdır.»
Sayfa 14 - Yort Savul YayınlarıKitabı okudu
« Biz dünyadan gider olduk demiş kalanlara selam olsun
Ama böyle gidecekse bu dünya canım Yunus topumuza haram olsun »
Bedri Rahmi Eyüboğlu - Bir Tane Daha / Dol Karabakır Dol 262
Sayfa 48 - Yort Savul YayınlarıKitabı okudu
« Tasavvufta mala kul olana ‹ abdulmâl ›, paraya köle olana da ‹ abduldirhem › denir. Bu tip insanlar gerçekte Allah'a kul olamazlar. »
Sayfa 70 - Yort Savul YayınlarıKitabı okudu
« Rivayetlere göre Yunus Emre, üç bin tane şiir söylemiş ve bunlardan sonra divan haline getirilmiş. Yunus'tan sonra bu divan Molla Kasım adında birinin eline düşmüş. Molla Kasım, divanı alıp bir su kenarına gitmiş ve şiirleri okumaya başlamış. İlk okuduğu bin şiiri, şeriata aykırı bularak yakar. İkinci olarak okuduğu bin şiiri de şeriata aykırı bulur ve yakmaktan usandığı için de suya atar. Üçüncü bine ulaşınca şu beyte rastlar:
" Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelür "
Bu beyiti okur okumaz Molla Kasım, Yunus Emre'nin kerametini ve veliliğini tasdik ederek erenlerden olduğuna kanaat getirir. Hemen divanı öpüp başına koyar. Söylenceye göre, şimdi Yunus Emre'nin yakılan bin şiirini gökteki melekler, denize attığı bin şiirini de denizdeki balıklar okumaktadır; kalan bin şiirini de biz okuyoruz. »
Sayfa 30 - Yort Savul YayınlarıKitabı okudu
" Hisleri herkes duyar, yalnız 'şair' dile getirir. "
« Şairin belagat tarihinde belli mertebeleri vardır. Fasih, beliğ ve mâhir olan şaire Hınzîd denir. Hınzîd, şairlikte son mertebe [zirve] dir.
Ondan sonraki mertebeler sırasıyla Şüvey'ir, Şu'rûr, müteşâir [ nefsinde şairlik ve nazım kuvvetine sahip olmadığı halde şairlik taslayan kavvale] ve bâir olarak isimlendirilmiştir. »
Sayfa 107 - Yort Savul YayınlarıKitabı okudu