Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kasım 2022

Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100

Yeni Ufuk Dergisi

En Beğenilen Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100 Gönderileri

En Beğenilen Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100 kitaplarını, en beğenilen Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100 yazarlarını, en beğenilen Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mükemmel Bir Cümle
"Türk milliyetçiliği öğrenilecek bir şeydir ve eğer milliyetçilik kimliğinizi sistemli bir fikir alt yapısı yerine; semboller, şiirler, marşlar, sloganlar üzerine binâ ederseniz, varacağınız yer Türk milleti açısından çok da bir şey ifâde etmeyecektir."
Sayfa 7
"Millî olmak ne demektir? İzin verirseniz önce oradan başlayalım. ‘Millî’ kelime anlamı olarak milletle ilgili, millete özgü demektir. Yâni millete âit değerleri benimsemek ve millî kültürü yaşamak anlamına gelir. Millî olmak; düşünürken millî düşünmek, yaşarken millî yaşamak, kısacası Türk gibi olmak ve Türk gibi yaşamak demektir."
Sayfa 14
Reklam
"Sancak nerededir? Mühür kimin elindedir? umursamadan, " At binenin, kılıç kuşananındır!" diyerek milletin istikbâline 100 söz söyleyip, hasmının yüzüne 100 nâra savurup, düşman üstüne 100 ok fırlatanların meydan yeridir burası." |Berkan Sözer #türkedebiyatı #dergi #alıntı #kitapşuuru
Sayfa 4 - Yeni UfukKitabı okudu
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Kutlu olsun
Üniversite yıllarımda Oğuzhan Saygılı (
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
) sayesinde tanıştığım ve geçmiş sayılarının birinde bana da yazma imkanı veren Yeni Ufuk Dergisi dalya yapmış. Dile kolay! Tam 100 aydır sırf kendi imkanları ile 30 günde bir basılı yayın çıkarmak hele şu şartlarda inanılmaz zor. Bu yıl dergicilik yapmaya çalışan bazı arkadaşlarım bir-iki sayı sonra sanala geçmek zorunda kaldılar. Malûm maliyetler bunu zorunlu kıldı. Yeni Ufuk ise yıllardır tek bir sayı için, tek bir kuruş dahi almadan insanüstü bir fedakarlıkla çıkıyor. Ayrıca bir mektep gibi çalışıp nitelikli gençler yetiştirme işini de ilerlettiler. Kendilerinin yolları ve bahtları açık olsun.
Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100
Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100
Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100
Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100Yeni Ufuk Dergisi · 20229 okunma
"Mahalledeki ârızaların her kurum, kuruluş, dergiye sirâyet ettiğini söylememiz haksızlık olmasa gerekir. Şöyle ki falan yazar falan dergide yazar, bizim dergide yazamaz. Çıkartılan dergi başka bir dergiyi 'öteki' olarak görür. Yâni bir okur aynı anda birden farklı dergiye abone olup, okuyup, takip etse de dergi yöneticilerinin ve ekibinin aynı kulvardaki dergileri görmezden gelen bir tutumlaru bulunmaktadır." |Oğuzhan Saygılı #türkedebiyatı #dergi #alıntı #kitapşuuru
Sayfa 82 - Yeni UfukKitabı okudu
"Türk milliyetçilerinin her şeyi siyâsete tahvil ettikleri ve tamâmen siyaset odaklı yaşadıkları bir devirde onlar “hizmetin 72 çeşidi vardır” deyip, siyâsetin dışında kaldığı için ihmal edilen sâhalarda kendilerini hep gösterecekler."
Reklam
"Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde; bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağaranın girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yâni gerçeklik, onlar için sadece gölgeler ve yankı seslerdir. Derken bu insanlardan biri zincirini kırmayı başarır ve kendini mağaradan dışarı atar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışınca, aslında gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibâret olmadığını anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasını sağlar. Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu arkadaşlarına anlattığı zaman onlar tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğini söylediğinde zincirli olan arkadaşları onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş arkadaşları bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürdürmeye devam ederler."
"O yüzden bu gençlerin mümeyyiz vasıflarından birisi de millî kültür meselesini bütün yönleriyle birlikte gündemlerinde tutmaları ve onu hayatlarının tam ortasına koymalarıdır. ‘Millî olarak milliyetçilik yapmak’ da buradan başlar. O yüzden tekrar söylüyoruz “Türk Milliyetçiliği haddi zâtında bir millî kültür dâvâsıdır!""
"Bizler, eğilmeden, kırılmadan, bükülmeden meydana yenmek için geliyoruz. Türk milliyetçilerinin ne kadar yarım kalmış işi varsa tamamlamak için geliyoruz. Türk milleti üzerinde hâince ve sinsice türlü planlar yapanların planlarını suya düşürmek için geliyoruz. Bekleyin, biz geliyoruz…"
Sayfa 86
"Bunun için önce milletimizi çok iyi tanıyan, bilen nesillere ihtiyâcımız var. Sonra da bu yetişmiş nesillerle inşâ edilecek sosyal vasıtalara ve kurumlara… İnsan, kendini ifâde etme ihtiyâcı güden bir varlık olarak sosyal vasıtalar inşâ eder. Aynı dünya görüşüne inandığı insanlarla bir arada bulunmak ister. Buna uygun olarak da kendi sosyal çevresini ve kurumlarını meydana getirir."
Sayfa 85
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.