Avrupa’da İstanbul’dan daha büyük, daha hareketli ve daha yalnız şehirler vardı. Buna karşılık İstanbul padişahtan dilenciye kadar herkesin bir yere ait olduğu bir şehirdi. Bu yer bir lonca, bir mahalle, aile, kilise veya cami olabilirdi.
Fakat elbette kadının güzelliğinden öte özellikleri onu tesiri altında bırakmıştı. Kendisiyle bir arkadaş gibi konuşmuştu. Hatta uzun zamandan beri tanışıyormuş gibi birlikte kahkaha atmışlardı. Kadın onu güldürmüştü.