Rüyamda, beni bir altın kafese koydular. O altın kafeste ne ikramlar, ne ikramlar... Fakat hiç biri boğazımdan geçmiyor. O altın kafeste perişan hale düştüm. Kafesin kapısı açık ama çıkıp gitmek hiç aklıma gelmiyor. Kaderim beni o kafese hapsetti. Çaresiz boyun büküp, olacaklara razı oldum. Ne sıkıntıydı ya Rabbi. Allah-ü Teala sonumuzu hayır etsin. İman selametliği versin. Ha altın kafes, ha kara toprak... Ne fark eder ki...İşte böyle Devlet'lim... Var yorumunu sen yap...
(Tanıtım Bülteninden)